Meclisteki tüm partilerin katılımıyla türban sıkıntısı bitti.
Türban sıkıntısı derken, başörtüsü konusunu bu konunun dışında bırakıyorum.
Çünkü bu ülkede hiçbir dönemde başörtüsü sıkıntısı yaşanmadı.
Başörtüsünü güya modernleştirerek adına türban dediler, ardından İslam’ın şartlarından biriymiş gibi gösterdiler ve siyasi simge olarak kullanmaya başladılar.
Her neyse, türban meclise girdikten sonra tam da konu kapandı derken, bu kez gündeme ahlak zabıtalığını soktular.
Çünkü gündem soğumamalı, boş kalmamalıydı.
Hani başardılar da…
5 Ay sonra yerel seçimler yapılacak, kimse seçimi konuşmuyor.
Zinayı suç olmaktan çıkaran anlayışın, namus bekçiliği yapmaya hakkı olur mu?
Yüzbinlerce üniversite öğrencisinin ve bu öğrencilerin ana babalarının ne düşüneceğini aklına getiremeyenlerin çarpık açıklamaları, düşünebilen insanları ürpertiyor.
Adana valisi, başbakanın sözleri henüz bitmeden, emir telakki ederek uygulamaya başladı bile.
Evliyken, başka bir hanımla imam nikahıyla yaşayan milletvekilleri için de bir uygulama düşünülüyor mu bilemem ama ben asıl üniversitelerde okuyan özellikle kız öğrencilerin ana babalarının durumunu düşünüyorum.
Şu anda hepsinin diken üstünde olduğunu sanıyorum.
Namus bekçiliğine soyunmak kimsenin hakkı da haddi de değildir.
“Ben her şeyi bilirim” le başlayan söylevlerden alınan, gocunan kalmadı mı?
Kimsenin bir şey bilmediğini sanarak, “ben bilirim” megalomanisine yakalananlar, bekleyin bakalım daha nelere imza atacaklar.
Başta da belirttiğim gibi, zinayı suç olmaktan çıkarıp, “meşru hayat vardır, meşru olmayan hayat vardır” söylemi havada kalmıyor mu?
Başbakanın özel evler demecini, bazı bakanlar yumuşatmaya çalıştılar ama sonra onlar da vazgeçtiler.
“Ben böyle düşünmüyorum, zaten başbakan da öyle demek istememişti” diyenler, keskin bir U dönüşü yapmadılar mı?
Bir de bu düzenlemenin özel hayata müdahale olmadığını, bu görevin Anayasa tarafında kendilerine verildiğini söyleyenlerin, kendilerine görev veren Anayasayı değiştirmek için taklalar atmalarına ne demeli?
Peki, Anayasal sınır nedir? Bilen var mı?
Ülkede, çocuk gelinler olayı, tacizler, kadına şiddet gibi o kadar sorun varken, öğrenci evlerine odaklanmak ne anlama geliyor?
Şimdi valiler muhbir vatandaşların ihbarlarını bekliyor.
Ve benim cevval halkımın, öğrencilerin kaldığı evlere, öğrencilerin kaldığı yurtlara bakış açısı kaç derece olacak?
Ne demekse, muhafazakar demokratlıktan söz ediliyor.
Hassasiyetleri karınlarının parmağında olanlara muhafazakar demokrat deniyorsa bilemem.
Beyni uçkuruna bağlı olanların aklı da karınlarının parmağında oluyor.
Allah ıslah etsin…
|