Baştan söyleyeyim, bugünkü yazımda galiba biraz daldan dala sekeceğim.
Kuzey Irak’ın peşmerge şefinin, hükümet yetkililerince, bu hafta sonu Diyarbakır’da kabul edilmesinin ne demek olduğunu düşünemeyen, analiz edemeyen bir toplum, bana göre her şeyi hak etmiştir.
Üstelik bir süre önce Irak’a giden CHP heyetine “işbirlikçi” muamelesi yapılmıştı.
xxx
Bu ülkede devlete olan vergi borcunu, pirim borcunu zamanında ve aksatmadan ödeyen dürüst, namuslu işverenler, iş adamları hep cezalandırılmıştır.
Ödemeyen, ödemediği için de uyanık geçinen sahtekarlar, arada bir çıkarılan af yasalarıyla hep ödüllendirilmiştir.
On bin kişi çalıştıran sanayici de 5
0 kişi çalıştıran işadamı da 3 – 5 kişi çalıştıran küçük esnaf da bu işin böyle olduğunu bilir.
Gündemde olan yeni vergi affı bana bunları çağrıştırdı.
Şimdilerde yeni bir sistem daha var;
Sığınmacı olarak gelen bir meslek sahibi Suriyelileri, bırakın sigortayı, karın tokluğuna çalıştıran fırsatçılar gırla.
Sorarsanız, “yahu adam yurdundan olmuş, evinden barkından olmuş, iş verelim dedik” safsatası…
Bu arada yaşanan terslikler de az değil; Gaziantep’te bir trikotaj atölyesinde işe alınan bir Suriyeli sığınmacının, kendisini işe alan adama yaptığını güvenlik kamerasından izlerken ürperdim.
Yarın buna benzer olayların yaşanmayacağına kim garanti verebilir?
Kilis’te Seve Barajı yanında, devletin kurduğu konteynırlarda barınan Suriyeli sığınmacıların, girişte asılı Türk Bayrağını indirme girişimleri örtbas edilip geçiştirildi. Basına yansımadı bile.
Bu sığınmacı konusu bizim başımızı daha çok ağrıtacak ama Ankara’nın bu ağrıdan haberi bile olmayacak gibi görünüyor.
Bunları yazmanın, düşünmenin ne alemi var diye soracak çok kişi çıkabilir.
Ben kaygılıyım.
Bugünden yarını düşünmek bana mı kaldı diye soruyorum kendime ancak kimsenin yarın için kaygılandığını görememek de kahrediyor beni.
Belki ben yanılıyorumdur diye kendimi teselli etmeye çalışıyorum.
Yarını düşünmeden günü kurtarma telaşı içinde olanları da anlayamıyorum.
Egemen güçlerin, yani dünya ağalarının her isteğini yerine getirme telaşı içinde olan anlayışla nereye varırız, bilemiyorum.
Bu konuda sizin bildiğiniz bir şey varsa lütfen beni aydınlatın ki kafa karışıklığından kurtulayım…
xxx
Hadi bırakalım bunları, biz yerel seçim atmosferinden çıkmayalım diyeceğim ama hemen hemen her partiden adaylar hala belli değil.
Aday adaylarının gözü kulağı Ankara’da.
Yani önce Ankara seçecek, benim cevval seçmenim de Ankara’nın seçtiğini seçmiş gibi olacak.
Hep böyle olmuyor mu?...
Hadi çok ama çok çok önemli(!) bir haberle yazımızı noktalayalım; meclisteki kadın milletvekilleri için pantolon giyme yasağı kaldırıldı…
|