Yerel seçimlere şunun şurasında ne kaldı?
Ha desen seçim kapıda.
Karasal yayın yapan televizyonlara, uydudan yayın yapan televizyonlara aday adayları çıkarılıyor, projeleri anlattırılıyor.
Kısacası, seçim propagandası yaptırılıyor.
Tahminler, destekler, ad öne çıkarmalar gırla gidiyor.
Partilerin genel merkezleri hiç oralı değil.
Niye olsunlar ki?
Neden kafa patlatsınlar ki?
Bir ili, bir ilçeyi yerelde yönetecek olanın adını, tüm partilerde nasıl olsa Ankara belirleyecek.
Partinin o il ya da ilçedeki üyesiymiş, seçmenin düşüncesiymiş fasa fiso…
Aday adaylarının da gözü, kulağı Ankara’da.
Bu nasıl seçim sistemidir diyen yok.
Var diyen varsa, buyursun tartışalım.
Herhangi bir partiden bir grubun, saygınlığı, inanırlığı olan, becerikli birine gidip, “gel kardeşim aday ol, seni destekleyeceğiz” dediğini duydunuz mu?
Aklınıza bile getirmediğiniz bazı insanlar çıkıp bir partiden aday adayı olduğunu açıklıyor.
Buna da demokrasi deniyor.
Kendini ortaya atan aday adaylarının Ankara’da partilerin genel merkezlerine çadır kurup genel başkanından haber beklemesi ne kadar demokrasiyse…
Ve benim necip seçmenim de sandığa gidip, Ankara’nın belirlediği adaya oy verecek.
Böyle bir seçim sisteminde, seçmen, piyon olarak kullanıldığını bile bile sandığa gidip oyunu kullandığı kişinin seçilmesi durumunda “ben seçtim” diyebilir mi?
Esefle belirteyim ki diyebiliyor.
O zaman ne oluyor?
Böyle bir seçim yasasını değiştirmek hiçbir partin işine gelmiyor.
Eee, alan memnun veren memnun, seçen memnun, seçilen memnun olduktan sonra seçmene de memnun olmak düşüyor.
Bugün 27 Kasım, ülke genelinde ve her partide adaylar hala belirlenemedi.
Ne diyelim?
Böyle başa böyle tarak desek uyar mı?...
xxx
Bolu’da 15 günlük bir kaplıca keyfi yaptım. Günde iki kez girdiğim sıcak su beni ipek gibi etti ve Gaziantep’e dönüş zamanı geldi.
3 – 5 gün gibi kısa bir süre yazılarımla kafanızı şişirmeyeceğim.
Haftaya yeniden buluşmak dileği ile.
|