Doğrusunu isterseniz kumpas; iki çenesi arasındaki mesafeyi ölçmek amacıyla kullanılan bir ölçü aleti…
Üstelik oldukça da hassas…
Ancak bu kavram son günlerde gerçek anlamının dışında da çokça kullanılmaktadır.
Yani“kumpas kurmak” gibi bir deyimin gerçekte kumpasın günlük yaşamdaki kullanılmasıyla herhangi bir ilişkisi yoktur.
Belki iki çenesi olması…
Yani iki taraftan sıkıştırabilmesi nedeniyle bu anlamda kullanılıyor olabilir.
Onu da; kumpas kuranlara sormak gerekiyor…
Hani son günlerde Milli orduya kumpas kurulup kurulmadığı tartışmaları sıkça yaşanıyor ya…
O halde tartışalım…
Kumpas neden kuruldu
Bu soruya doğru yanıt verdiğimiz zaman biliniz ki olayları anlamaya başlamışız demektir…
Önce ABD ve AB nasıl bir Türkiye istiyordu ona bakalım…
Adamlar yıllar öncesinden söylüyorlardı…
“22 ülkenin sınırları değişmeli.”
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bu ülkelerin sınırlarının değişmesinin bir tek anlamıvardı…
Bölgede petrol ve doğalgaz bulunan alanlar üzerinde hakimiyet sağlamak…
Enerji yollarını da denetleyerek diğer büyük devletleri de dolaylı yoldan kontrol etmek…
Bunun için başta Türkiye olmak üzere 4 ülkenin sınırları değiştirilerek ikinci birİsrail yaratılmak isteniyordu…
İlk adım olarak önce Irak işgal edildi…
Yapılan projeye göre Irak’ın kuzeyinde bir Kürdistan kurulacak…
Bunu aşama aşama diğer 3 ülkede de Kürdistan’ın kurulması takip edecekti…
Kurulan devlet önce ekonomik, sonra da siyasi olarak Türkiye’nin himayesine verilecek…
Böylece…
Kendi ayakları üzerinde doğrulup yürüyünceye kadar büyüyüp güçlenmesi sağlanacaktı…
Ancak mevcut üniter yapısıyla Türkiye’nin böyle ABD tarafından verilen bir görevi yapması düşünülemezdi…
Dolayısıyla ulus devlet kavramı aşındırılmalı…
Millet kavramının içi boşaltılmalıydı…
Türkiye millet değil, etnik ve dini kimliklerden oluşan bir federasyon olursa ancak böyle bir himaye gerçekleşebilirdi…
Serde ümmetçilik olduğu için de siyasi iktidarı yeni Osmanlıcılık adı altında bu federasyonlaşmaya ikna etmek zor olmayacaktı…
Hem zaten And’ın kaldırılmasından tutun…
Bayramların engellenmesine kadar…
Hatta eğitimin milli olmasından çıkarılması…
Ordunun AB tezgâhıyla sivil otoritenin emri altına alınması bu süreç içinde gerçekleşti…
Etnik ve dini kimliklere ayrışma sürecinde olabilecek çatışmaların engellenememesi adına da bildiğiniz gibi Emasya protokolü kaldırılarak, TSK iç hizmetler kanununun 35. maddesi değiştirildi…
Böylece ordu içeride çıkan herhangi bir ayaklanmaya karsı etkisiz hale getirildi…
Yani sonuçta
Yıllardır söylediğimiz gibi bir kumpas var ve bu kumpası başta ABD, AB, BOP eş başkanlığıve malum cemaat birlikte kurdular…
Kimse bu işten kendini Ak’lamaya çalışmasın…
|