Güzel Türkçemiz, anadilimiz dilimizden kayıp gidiyor.
Şarkılarda Türkçe bozuluyor.
Türkülerde Türkçe bozuluyor.
İşyeri tabelalarında Türkçe diye bir dil yok.
Radyo – televizyon reklamlarında Türkçenin ırzına geçiliyor.
Ne resmi bir kurum ilgileniyor, ne sivil toplum örgütlerinden ses çıkıyor.
En önemlisi de üniversiteler suskun dil konusunda…
Bırakın üniversitelerdeki diğer dalları, Türk dili ve edebiyatı konusunda eğitim verdiklerini sanan koca koca profesörler suskun.
“Bu şarkı neden böyle söyleniyor?” diye soran yok.
“Bu türkü nasıl bu kadar yozlaştırılır?” diyen yok.
“Bu tabelalarda neden Türkçe sözcük göremiyoruz?” diye konuyu araştıran bir akademisyene rastlayamıyoruz.
Güzel Türkçemizi, kafasını, gözünü yara yara ezim ezim eziyorlar.
“Dur” diyen Allah’ın bir kulu çıkmıyor…
Karamanoğlu Mehmet Bey günümüzde yaşasaydı çıldırırdı.
Şimdi, “kim bu Karamanoğlu Mehmet Bey?” diye soracaklar çıkacaktır.
Kendi anadilini unutanlara ben Karamanoğlu Mehmet Bey’i nasıl anlatabilirim?
1280 yılında ölen Karamanoğlu Mehmet Bey’i şu sözleriyle analım;
“Bugünden geru divanda, dergahta, bergahta, meclis ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmaya” diye ferman buyurandır Karamanoğlu Mehmet Bey.
Bir Türkçe duyarsızlığıdır almış başını gidiyor.
Üstelik ağacın kurdu da içinden geliyor.
Türkçeyi bozanlar, Türkçeyi yozlaştıranlar, güzelim Türk dilini altüst edenler, özenti içindeki Türkler değil mi?
Batının her şeyine aptalca hayran olup özenince, batılı olacağımızı sanıyoruz.
xxx
Son günlerde, dilimizdeki bu yozlaştırılmanın en kötü örneği olarak bir reklam izliyoruz televizyonlarda; “Yatıyos, kalkıyos, para harcıyos…
Uçuyos, gesiyos, yiyiyos, içiyos, yatıyos, kalkıyos, para vermiyos. Adiyos…”
Güzel Türkçemizi katleden sözcüklerle bir bankanın kredi kartı reklamı yapılıyor.
Amaç dikkat çekmek, ilgi uyandırmak.
Bu reklam, Türkçe sözcüklerle yapılsa kimsenin anlayamayacağı düşünülüyor olsa gerek.
Belki de haklılar.
Çünkü Türkçe gide gide dilimizden kayıyor…
Bu konuda “ne yapabilirz?” i düşünmesi gerekenlerin yerine de utanmak bana düşüyor…
|