Yazmayayım diyorum, olmuyor.
“Yazmayayım da çatlayayım mı?” diye kendimi sorguluyorum, yanıtı da yine kendime veriyorum; “yaz Hüseyin sen yazmasan, o yazmasa, bu yazmasa kim ne yazacak?”
TSK, emniyet, hukuk, dolaysıyla yargı darmaduman.
Dün cemaati destekleyenler bugün kösteklemeye başladı.
Dün iktidarı destekleyenler bugün kösteklemeye başladı.
Savcı polis için su duyurusunda bulunuyor, polis savcı için suç duyurusunda bulunuyor.
Hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti ağzına alan bile yok.
Fiyatı fırlayan kurufasulyeyi, hangi ülkeden daha ucuza ithal edebiliriz diye tartışıyorlar.
Biz üretelim diyen yok.
Neden?
Tarım alanlarımızı imara açıyoruz da ondan…
Tamam, yolsuzluk yok, rüşvet yok, hırsızlık yok da dört bakan neden istifa ettirildi?
Savcıyla, yargıçla, polisle neden oynuyorsunuz?
Toplum, yalanlarla zaten “haşhaşi” olmuş, haşhaşiyi bin yıl öncesinde aramanın ne anlamı var.
xxx
Yine ustaca gündem değiştirip Fenerbahçe Başkanın cezasını onamak, hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti kapatabilecek mi?
Bırakın suçlu varsa cezasını çeksin de peki sizin suçlarınızın hesabını kim, kimler verecek?
Günümüzde görüldüğü gibi, devlet adamı akçeli işlerle uğraşınca, devlet adamı kişiliğinden uzaklaşır.
Siz gazetelerin yazdıklarına pek inanmayın.
Hepsi taraf.
Çünkü taraf olmayan bertaraf oluyor.
Eğer ben, bir gazeteci olarak “gazetelerin yazdıklarına pek inanmayın” deme noktasına gelmişsem, herkes şapkasını önüne koyup biraz düşünsün.
Cumhuriyet kurulalı beri hiçbir dönemde basın bu kadar taraf olmamıştı.
Hatta milli şef, tek parti döneminde bile.
xxx
Gaziantep politikasına bakıyorum, AKP adayı Fatma Şahin’i Ankara belirledi.
CHP adayı Akif Ekici’yi Ankara belirledi.
MHP adayı Mustafa Erzin’i Ankara belirledi.
Bana “neden Gaziantep ile ilgili az yazıyorsun?” diye sitem edenler var.
Gaziantep’i yazayım da Gaziantepliyi dışlayarak Gaziantep politikasını belirleyen Ankara’yı yazmayayım mı?
Partiler, kayıtlı üyelerini yok sayacaklar, kendilerince oturup Gaziantep için aday belirleyecekler öyle mi?
Herkes tam bir teslimiyet içinde.
Ankara’yı, Ankara’nın dayatma politikasını görmezden gelirsek, Gaziantep’in sorunlarını yazmaya fırsat bulacağız da olmuyor işte.
Ankara beni halime bırakmıyor…
|