Toplumları bir arada tutan en önemli şey ortak aidiyet duygusudur…
Yani hemen herkesin üzerinde birleştiği nokta…
Bunu genelde ulus kimliği olarak da adlandırabiliriz…
Hem bugün dünyada bulunan devletlerin çok önemli bir kısmı ulus devlet olarak adlandırılmaktadır.
Ulus devletler; tek bir etnik kimlikten oluşan devletler değillerdir…
Tersine birçok etnik kimliğin bir potada erimesiyle meydana gelmektedirler…
Aslına bakarsanız hani erimek, ateş falan denilince kimse sanmasın ki bunu mecazi anlamda kullanıyorum…
İşin doğrusu tüm ulus devletler bir savaş sonucunda oluşmuşlardır.
Bu; yabancı bir işgalciye karsı verilen bağımsızlık savaşı olabildiği gibi…
Kimi zaman da bir iç savaş olabilmektedir…
Burada önemli olan yaşananların sonucunda bir araya gelme birlikte olma duygusunun gerçekleşmesidir…
Elbette ulus olmakla iş bitmiyor…
Bu kimliğin korunması çok daha önemli…
Çünkü ulus devletlerin birleşik güçlü yapısı, bu ülkeleri sömürmek isteyenlerin işine gelmemektedir…
Ulus devlet olunduğunda güçlü bir ulusal pazar yani sanayi,tarım,ticaret maliye…
Pazarı koruyan güçlü bir ordu…
Gümrük duvarları falan bulunmaktadır…
Haliyle bu durum ülkeyi sömürmek isteyen emperyalistlerin işine gelmez…
Bunun için öncelikle ülke; yöneticiler eliyle korkunç bir borç içine sokulur…
Sonra da ödenemeyen borçların yeniden yapılandırılması, ülkeyi hemen her türlü mal ve hizmetlerin ortadan kaldırıldığıbir haciz sürecine doğru adım adım götürür…
Elbette iş sadece ekonomiyle kalmaz…
Ekonomi bitince, yani tamamen yabancılara geçince devlet, sosyal devlet olma özelliğini de kaybeder…
Yani yoksullarına olduğu gibi…
Tarımına da, sanayisine de, eğitime ve sağlığa da destek veremez…
Sonucunda toplum, sosyal devletin gerçekleştirmediği bu görevlerin önemli bir kısmını üstlenen çeşitli tarikat ve cemaatler eliyle bölünmeye başlar…
Memleketin tamamına hizmet de götürülemeyince hemen her bölge kendi başının çaresine bakmak durumunda kalır…
Hem kalkınma ajansları…
Özerklik şartı…
İkiz yasalar eliyle bunun alt yapısı da hazırlanır.
Bu adımların arkasından gelecek süreç bellidir…
Federasyon
Bugünden birçok etnik kimliğin AB, ABD destekli fonlarla platformlar kurarak ulus devleti tekçi devlet anlayışı diye reddederek anadilde eğitim taleplerini ön plana çıkarmaları, bunun göstergesidir…
İşte süreç böyle evrilirken
Bir anlamda federasyona doğru gidilirken tek devlet anlayışını ifade eden kavramlar, semboller ve harfler giderek çeşitli yerlerden silinmeye başlar…
Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene.” Sözünün hemen her yerden silinmesinin…
Valilik tabelasına sığmayan ve Ziraat Bankası’ndan kaldırılan TC’nin…
Kızılay’ın maden suyu şişesinden Türk kelimesinin silinmesinin de esvabı mucibesi budur…
Kısacası; ülkemizdeki yabancı şirketler ve mallarının üzerindeki ilgili ülkeleri ifade eden sembollerden rahatsızlık duyulmayıp…
Sadece Türk adı birilerine batıyorsa…
O halde yapılanların bir tek anlamı bulunuyor…
Türk ulus devleti yıkıcılığı…
Yoksa yapılanların başka hiçbir anlamı yok…