Sizin de dikkatinizi çekmiştir, her seçim öncesi yaşanan kargaşa bu seçim öncesinde daha yoğun yaşanıyor.
Yandaş televizyonlar, yandaş gazeteler, muhalif televizyonlar, muhalif gazeteler de görevleri halkın haber alma özgürlüğü değilmiş gibi, bu kargaşanın üstüne tüy dikiyorlar.
17 Aralık öncesine kadar yandaş olan bazı görsel ve yazılı yayın organlarının, 17 Aralıktan sonra muhalif olma ilkesizliklerine bir anlam veremiyorum.
Her partide yalakalık diz boyu.
Tüm partilerin genel başkanlarının işi zor mu zor.
Neden?
Küstürmemek gerek, incitmemek gerek, nabza göre şerbet vermek gerek.
Benim adayım – senin adayın her partinin içindeki kurt.
Benim meclis üyem – senin meclis üyen istifalar getiriyor.
Yaşadığım kent Gaziantep’e bakıyorum; herkes taraf olmuş.
Taraf tutmaması, taraf olmaması gereken basın bile taraf olmuş.
Her biri bir partinin destekçisi.
Her biri desteklediği partinin bir adayının destekleyicisi.
Her biri, belediye meclis üyeliği için, birilerinin tarafını tutuyor.
Taraf olduğu aday, seçimde sıralamaya giremeyince çığlık üstüne çığlık atıyor.
Benim necip halkım da tarafsız, özgür ve objektif haberler verdiğini sandığı gazeteden kuzu kuzu haber bekliyor.
x
Utanmadan sıkılmadan hala tv. camlarına çıkıp ve gazetecilik yaptığını, haklı olduğunu, yapılanların montaj, karalama, kıskançlık olduğunu söyleyenler yok mu?
Gülmekten kırılıyorum.
Yargıç, savcı, polis, öğretmen, diken üstünde.
Doktor, mimar, mühendis tedirgin.
Sanayici, iş adamı, yatırımcı allak bullak.
Gazeteci doğruyu söylese azarlanıyor.
x
Tam burada hadi bir nazire yapalım; “Ne zaman adam oluruz?”
Utanmadan, sıkılmadan hala televizyon ekranlarına çıkamayanları gördüğümüzde…
x
Bir fıkracıkla bitirelim;
Adam mahkemede, sıralanan her suçu kabullenmiş ama “avukatımı istiyorum” diye de diretmiş.
Yargıç; “oğlum, tüm suçlamaları kabul ettin, avukat senin için ne yapabilir?” diye sorunca suçlu; “ben de zaten onu merak ediyorum, bakalım beni nasıl savunacak?” diye karşılık vermiş.
Sonuç mu?
Bu seçimler ölçü olmasına ölçü de pek kolay geçeceğe benzemiyor.
Benden söylemesi…
|