Son günlerde bir özerklik tartışmasıdır gidiyor…
Hatta öyle ki…
Seçime giren bazı partiler, yerel seçimlerin ardından özerkliği hayata geçireceklerini çok açık bir şekilde bile dile getirebiliyorlar…
Peki, ne olacak özerklik olursa, hiç düşündünüz mü?
Öncelikle ayrı ordu bulunmasıanlamına gelir ki zaten mevcut bir ordusu bulunmaktadır…
Ardından maliyenin ayrılmasıgelecektir ki vergi toplayamayan bir devlet düşünülemez…
Onun peşinden de ister istemez ekonomi ve eğitimin ayrılması geleceğine göre…
Bu durumda ister istemez tek bayrak, tek dil, tek vatan anlayışına dayanan ulus devlet kavramı da ortadan kalkacaktır…
Yani denilen yapılabilirse…
Seçimlerden sonra memleketin bir kısmıüzerindeki egemenliğimiz bölgede kurulacak yerel iktidara devredilecektir.
İşin doğrusunu isterseniz bunun bir sonraki adımı da bağımsızlık oluyor…
Ama biliniyor ki bu tür işin tamamıbir anda olamaz…
Adım adım.
Aslında burada anlaşılmayacak bir şey yok…
BOP içinde bölgede özerk bir devletin kurulması ardından bağımsız olması plan dahilinde.
Elbette en son adım da kurulacak dört devletin birleştirilmesi…
Çünkü ABD bölgede petrol ve doğalgaz bulunan alanlarda hâkimiyet kurmak istemektedir…
Bunu sadece giderek artacak kendi enerji ihtiyacı için değil, dünyada kendine rakip olabilecek bazı devletlerin enerji yollarını kontrol etmek amacıyla da istemektedir.
Hem zaten bunda onlar açısındanşaşılacak bir durum da bulunmamaktadır…
İlginç olan…
Bizim ülke yöneticilerimizin böyle bir planda görev üstlenip yerine getirmeye çabalamalarıdır…
Bakın!
Günlerdir özerklik laflarıedilmesine rağmen…
Siz bir kez olsun memleketi yönetenlerden…
Türkiye üniter bir devlettir…
Bölünemez…
Bölgesel iktidarlara izin verilemez türünden herhangi bir söz edildiğini duydunuz mu?
Doğrusunu isterseniz, duyamazsınız…
Çünkü ABD ile yapılan anlaşma doğrultusunda bu yola yani özerkliğe giden yolun taşları adım adım…
Bizzat iktidar tarafından döşenmektedir…
İlk adım 2003 yılında ikiz yasalar olarak bilinen iki tane birleşmiş Milletler sözleşmesini imzalayarak atılmıştı…
Hatırlatma yapmak adına söylüyorum…
Bu iki tane sözleşmenin ilk maddeleri ortaktı…
En önemlisi de “Her halk kendi kaderini tayin hakkına sahiptir.” Olanı…
Sonrasında kurulan kalkınma ajansları bir sonraki adımı oluşturuyordu…
Yerel seçimlerin hemen ardından yürürlüğe girecek Bütünşehir yasası olarak adlandırılan yasayla da merkezi idare giderek zayıflatılıp ülkede yerel iktidarlara gidecek yol açılmış olacak…
Hadi bu güne kadar atılan tüm bu adımlarıfark etmediniz diyelim…
Siz; demokratikleşme paketinde bulunan eski adların geri verilmesi deyince…
Sadece nostalji mi yapılacağını mısanıyorsunuz?
|