Bugün biraz günah işleme özgürlüğümü kullanacağım.
Günahım olduğunu pek sanmıyorum ama yine de bu özgürlüğü kullanayım diyorum.
Seçimlere gidiyoruz da…
İnsancıl istekler, ekonomik istekler girdi devreye.
Hepsi palavra.
Ergenekoncular tahliye edilmiş, palavra.
Niçin bu kadar yıl hapiste yattıklarını düşünen, irdeleyen var mı?
Biz şimdilerde seçim şarkıları söylemekle meşgulüz.
Kainat imamı(!) ne diyor?
“Günah işleme özgürlüğümüz engellendi” diyor.
Ben hafızım, Kuran’da günah işleme özgürlüğü hakkında hiçbir sureye, hiçbir ayete rastlamadım.
Varsa böyle bir ayet, lütfen beni aydınlatın.
Geçelim bu tür zübüklükleri…
Zübüklük diyorum çünkü bu söylem Allah’ına kadar zübüklük.
Şimdi esas iş, seçim ve sandık güvenliğini sağlayabilmek.
Bu tür zübüklükleri de görerek daha dikkatli olunması gerektiği düşüncesindeyim.
Şu işe bakın;
Sosyal paylaşım siteleri için başbakan, “kapatabiliriz” derken, cumhurbaşkanı, “olur mu öyle şey?” diyor.
Ulaştırma bakanı, sosyal paylaşım sitelerini kastederek “dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey olamaz” diye dünyayı görmezden gelerek, ustasına omuz vermeye çalışıyor.
Oysa dünyanın bütün ülkelerinde bu paylaşım siteleri sonuna kadar kullanılıyor.
Ana muhalefet lideri de “diktatörler bu işi yapamaz” diye haykırıyor.
Peki, kim yapar?
Sormak hakkımız değil mi?
Biz bu yollarda hiç beraber yürümedik.
Yürüyenlerin bir kez daha oturup düşünmeleri gerek.
Neyi düşünecek?
“Yahu benim oyum bu kadar ucuz mu?” diye düşünecek.
“Ben 500 kilo kömüre, 5 kilo şekere, pirince, soğana, patatese satılacak adam mıyım?” diye kendine bir soracak.
Olay biraz da kainat imamı(!) nın söyleminde gizli değil mi?
Ne buyuruyor kainat imamı?
“17 Aralık, günah işleme özgürlüğüne darbedir…”
Demek bizim günah işleme özgürlüğümüz de varmış öyle mi?
O zaman ben, tüm günahları kabul ediyorum ve günah işliyorum;
“Hırsız vaaaaaar…”
|