Adam, öğrenci servisi sürücüsü…
Aracın içi 8 – 10 yaşlarında çocuklarla dolu.
Sürücü cep telefonuyla konuşuyor…
Ara yoldan anayola çıkacak, sağa sola bakıyor.
Bu arada telefonla konuşmasını da sürdürüyor.
Çocuklar aracın içinde cıvıl cıvıl.
Sanki pikniğe gidiyorlar.
Sürücü, aracının burnunu ara yoldan çıkarıp anayola sokuyor.
Anayoldan geçen araçlar umurunda değil.
Akan trafiğin durmasını sağlıyor ve anayola giriyor.
Bu kargaşa içinde telefonla konuşması da bir türlü bitmiyor.
Bir ara, karşıdan gelen başka bir öğrenci servisinin sürücüsü, buna korna ile selam veriyor.
Bizimki de kornasıyla “mukabelede” bulunuyor.
Duruyorlar…
Elleriyle, kollarıyla bir şeyler konuşuyorlar.
Bu kez arkalarındaki araçlar onlara korna çalmaya başlıyor.
Aldırmıyorlar bile.
Anayolda araçtan araca işaretleşme bittikten sonra yeniden hareket ediyorlar.
Bizimki telefonla konuşmasına kaldığı yerden başlıyor.
Bu arada trafik akıp gidiyor…
xxx
Bu ülkede, bu kentte trafik kazaları durup oturulduğu yerde olmuyor.
Yaptığı işin ciddiyetini bilmeyen, işini ciddiye almayan bu tür sürücüler neden oluyor trafik kazalarına.
Kendi can güvenliğini düşünmeyen bu tip sürücüler, taşıdığı küçük öğrencilerin can güvenliğini düşünür mü?
Emniyet kemeri takmanın zorunlu olduğunu, aracı hareket halindeyken sürücünün telefonla konuşmasının yasak olduğunu bilmeyen var mı?
Bizde kuralsızlık kural olmuş…
Uyulması gereken kuralları delmekse marifet sayılıyor.
xxx
Dünkü yerel gazetelerimizde bir haber vardı; sürücü belgesi için yapılması gereken yazılı sınav, kentin uzak bir yerinde yapılıyormuş.
Sınava girecekler, sıkıntı çekiyormuş.
Eeee, n’olacak?
Ben söyleyeyim; sınava mınava ne gerek var. Yurttaşlık numarası olan herkesin evine, adına düzenlenmiş bir sürücü belgesi gönderirsiniz, sorun çözülür.
Kafa, anlayış değişmedikten sonra sürücü belgesi olsa ne olur olmasa ne olur?
Yukarda anlattığım olayda, öğrenci servisini kullanan adamın, mutlaka sürücü belgesi vardı.
Kurallara sürücü belgesi değil, o belgeyi taşıyanlar uyacak ama olmuyor işte.
Böyle olunca da kazalar kaçınılmaz oluyor…
|