Aslında başlıktaki kelime bana ait değil, daha doğrusu bir kitabın adı.
Yakın tarihe ilgi duyanlar yurtsever aydın Necip Hablemitoğlu ismini mutlaka hatırlayacaklardır…
Çünkü
Hablemitoğlu özellikle Alman vakıflarının Türkiye’deki faaliyetlerine karşı en çok mücadele eden kişilerden biriydi…
Bu konularla ilgili kitapları da var…
Ama bu kitabı oldukça farklı…
“Köstebek” tamamen bugün hükümetin hedef aldığı o malum cemaatle ilgili…
Hatta belki de bu alanda yazılmış en iyi kitaplardan biri…
Kitabın yazım tarihi, içindeki önsöze göre 05–08–2002
Yani günümüzden yaklaşık 12 yıl önce yazılmış.
Hem zaten 18 Aralık 2002 tarihinde de evinin önünde uğradığı bir suikast sonucu yaşamını yitiriyor.
Ölümü aradan 12 yıl geçmesine karşın hala gizemini koruyor…
Ama şimdilik konumuz o değil…
Kitapta cemaatle ilgili olarak bugün kendinize sormaya çalıştığınız hemen her sorunun karşılığını da bulacaksınız…
Eminim hemen her satırı birbirinden ilginç bilgilerle dolu kitap oldukça ilginizi çekecektir…
Özelikle cemaatin Akyazılılar vakfından çıkıp nasıl güçlendiği, hangi güçleri arkasına aldığı…
Hangi aşamalardan geçerek özel bir istihbarat örgütüne dönüştüğü…
Öyle ya…
Bizde hep cemaat, tarikat denilince…
Dini eğitim veren…
Birlikte ibadet yapan…
Zaman zaman da kendilerince önemli yerleri ve kişileri ziyaret eden
Toplantılar düzenleyen…
Tabi devleti, özellikle laik sitemi de çıkardıklarıbasın ve yayın organlarıyla eleştiren örgütleri anlıyoruz…
Ama bu hiçbir şekilde öyle değil…
Bunlar devlete karşı mücadele etmek yerine, özellikle devlette bazı yerlere yerleşip, bulundukları konumu ya da mevkii devleti savunanları saf dışı etmek için çok rahat bir şekilde kullanabiliyorlar…
Hatta yetinmeyip
Ekonomik ve siyasi rakiplerini elde ettikleri bilgi ve belgeleri kullanarak etkisizleştirmeye çalışıyorlar…
Ve tüm bunlar o yıllarda emniyet ve Mit tarafından hazırlanan yüzlerce sayfalık raporlarda mevcut…
Raporlarda bu örgütün emniyet ve TSK’ya sızmak istediğine ilişkin çok ayrıntılı bilgiler bile yayınlanıyor…
Bu bilgiler zamanın içişleri bakanlarına…
Başbakanlara…
MGK’lara kadar geliyor ama her nedense kimse kılınıkıpırdatıp da herhangi bir girişimde bulunmuyor…
Sonradan ayrı parti kuran geçmişin bir İçişleri bakanı tarafından” tedavi “amacıyla ABD’ye yerleşen liderlerine Türk emniyetinden koruma bile gönderiliyor…
Bahsettiğim yıllar 1990’ların sonu yani günümüzden oldukça önce…
Kitapta özelikle TSK’ya ve emniyete yerleşmek için başarılı öğrencileri nasıl kazanıp sınava hazırladıkları…
Daha sonra nasıl bu kurumlara yerleştirildikleri ayrıntılı olarak anlatılıyor…
Hatta yerleşenlerin sınavlarda ve kuralarda nasıl kollandığı da verilen bilgilerin arasında…
Unutmadan; Başbakanın zaman zaman kullandığı Haşhaşiler kavramı da eski bir emniyet müdürüne ait…
Kitaba göre olay sıradan bir dini bir örgütlenme olmayıp, din adı altında dünyanın en önemli gizli servislerine taşeronluk yapmak…
Hem Türk Ulus devletinin tasfiyesinde iktidarla birlikte başrol oynamaları da bunun göstergesi değil mi?
|