Tartışmaya açılmayan, tartışılmayan hiçbir kurum kalmadı.
Cumhurbaşkanlığı tartışılır oldu.
Çok memnundular ama Anayasa Mahkemesi de tartışılır oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı tartışılır oldu.
Yargıtay, Danıştay, Sayıştay tartışılır oldu.
Hukukun cübbesi tartışmaya sokuldu.
Demokrasinin terazisi tartışmanın göbeğine oturtuldu.
Düne kadar ahbap çavuş ilişkisi içinde olan Fetullah Gülen, cemaatler, tarikatlar tartışılır oldu.
Yargıçlar, savcılar, polis müdürleri tartışılır oldu.
Yüksek Seçim Kurulu tartışılır oldu.
İstihbarat birimleri tartışılmaya açıldı.
Parlamento (Yüce sıfatıyla taçlandırılan Meclis) hep tartışılırdı, şimdilerde hız kazandırıldı.
Hukuk, mimarlık, mühendislik, doktorluk, sendikacılık tartışılır oldu.
Paralel denen yapı bir tehlike olarak tartışılıyor ama bu konuda yargıya yansıtılan bir şey yok.
Suriye politikası ortadayken, şimdi de tarihi göz ardı ederek Ermeni’ye taziye politikasıyla gündem değiştirmeye başladık.
Peki, başbakanlık, dolayısıyla başbakan tartışılır mı?
Haşa.
Sümme haşa…
Bir kere başbakan Müslüman.
Haram yemez, yalan söylemez, hırsızlığa, yolsuzluğa izin vermez.
Onu tartışmak kimsenin hakkı da haddi de değildir.
Hele de hukuk hırpalanırken suspus olan, en yüksek yargı organı Anayasa Mahkemesi başkanının ve üyelerinin hiç de haddi değildir…
Tartışmaya kalkan, yerle yeksan olur.
Hemen bir kulp takılır ve gereği yapılır.
X
Her şey tartışılıyor da bir hak ve özgürlükler tartışılmıyor nedense.
Hak diyen, hukuk diyen, özgürlük diyen, demokrasi diyen herkes darbeci olarak etiketleniyor.
Tartışılmayan bir konu, bir kurum aklınıza geliyorsa söyleyin, suya sabuna değmeden tartışmaya açalım.
Ağustos sonuna kadar gerginlik üstüne gerginlik yaşanacağı gün gibi ortada.
Tartışa tartışa nereye varacaksak?...
|