10 Yılda her yaştan 15 milyon gençle, Anayurdu demir ağlarla örmüştük.
Döşediğimiz bu demir ağlar, dünyada gelişen otomotiv sektörünün hoşuna gitmedi.
Karayolları yapmamız gerektiğini söylediler ve özendirdiler.
Tabi ki karayollarımızı da yapacaktık.
Yaptık da…
Derken efendim sıra otoyollara, viyadüklere, tünellere geldi.
Kaymak gibi yollar yaptık.
Sıra, yurttaşın parasıyla yapılan bu yollardan geçenlerden ücret alınmaya geldiğinde, her otoyolun girişine ve çıkışına gişeler koyduk, her gişeye de bir memur oturtarak istihdam sağladık.
Bir süre sonra, bu gişelerin kazanç kapısı olmaktan çıktığını, gişelerde çeşitli katakulliler döndüğünü öğrendik.
Kartlı Geçiş Sistemi (KGS) yi icat ettik.
Aradan çok geçmeden yeni bir sistemi uygulamaya soktuk;
Otomatik Geçiş Sistemi OGS.
Bize sistem dayanmıyordu ki yine aradan çok geçmeden başka bir sistem daha keşfettik; Hızlı Geçiş Sistemi HGS…
Şimdi birinci yol hikayemize gelelim;
Yola çıkacağımızdan dolayı, 17 Nisan 2014 günü PTT Fevzi Çakmak Şubesine giderek, 1010756688 ürün numaralı HGS etiketimize 25 lira yüklettik. Etiketimizde kalan 10 liranın üzerinde hakkımız olduğunu öğrendik.
Ve etiketimizde 35 liradan fazla bir parayla, 6 Mayıs günü Kahramanmaraş Kavşağından otoyola girdik.
Gişelerden geçerken “bip biiiip” sesi geldi, biz yolumuza devam ettik.
Otoyoldan çıkarken yine ayni sesi duyduk ve elektronik ekranda “kaçak” gibi bir yazı çıktı.
Etiketimize para yüklemişken, elektronik ortamda görünmediğini düşündüm, rahatsız oldum.
Bunları neden yazıyorum?
Yarın, “kaçak geçiş yapmışsınız” diye bana ceza gelirse, elimde bir kanıt olsun diye yazıyorum.
Elektronik ortamda beni, aracımı izleyen sistemin, HGS etiketime para yüklediğimi yani bedavadan geçmediğimi bileceğini umuyorum…
İkinci yol hikayesine gelince;
Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreninde yaşanan “yol yorgunluğu” çirkin ve üzüntü verici bir yol hikayesi idi. Başbakanın “edepsizlik” ve “yalan” suçlamasından sonra salonu terk etmesi, bana göre Çankaya yolundaki yorgunluğun belirtisiydi.
Cumhurbaşkanı’nın da başbakanın peşinden giderek salondan çıkması, makamı yıprattı.
Hele hele ev sahibi konumundaki Danıştay Başkanının da salonu terk edenler kervanına katılması, görüntüye tüy dikti.
Bu tür yol yorgunlukları sürerse, bu hamur daha çok su götürecek gibi görünüyor.
|