Soma’da meydana gelen maden cinayeti inanıyorum ki tüm Türk halkının yüreğini yaktı…
Tüm ülke şimdi, büyük bir üzüntü içindeyiz…
Öyle ki; hepimizin yüreği kanıyor…
Hatta
Boğazımız düğümleniyor…
Yan yana geldiğimizde bile kimsenin ağzını bıçak açmıyor…
Ateş, sanmayın ki sadece oradaki ocaklara düştü…
Aslında anlayan bilir ama gerçekte düştüğü yer tüm Türkiye…
Peki, neden kaza değil de cinayet…
Nedeni şu…
İsterseniz en başından başlayalım…
Bu madende kaç kişi çalışıyor?
O vardiyadaki işçilerin sayısı ne kadar?
2 gündür izliyoruz…
Doğru dürüst açıklama yapabilen herhangi bir yetkili var mı?
Siz insanları yerin onlarca metre altına indiriyorsunuz…
Hatta belki de yüzlerce…
Ne sayısını biliyorsunuz oradaki işçilerin…
Ne de orada neler yaşandığını…
Hemen her söylenen yalan çıkıyor…
Sözde 500 işçiye yaşam odaları oluşturulup herhangi bir kaza anında 20 gün kurtarılıncaya kadar kalabileceklerdi…
Geçmişte işveren tarafından yapılan açıklama öyleydi
Ama anlaşılıyor ki…
Yalan mış!
Ve işin en acı yanı nedir biliyor musunuz?
Yaklaşık 15 gün önce Soma Madenleriyle ilgili TBMM’ne bir araştırma önergesi veriliyor…
Çünkü bu bölgede kaza oranı son derece yüksek…
Ama bu önerge
Yeterli denetim yapıldığını söyleyen iktidar partisi milletvekilleri tarafından reddediliyor…
Evet, sadece 15 gün önce…
Ve şimdi herkes de görüyor ki…
Bu denetim nasıl yapılmış…
Konuyla ilgili yetkililerin davranışlarına aslında girmek istemiyorum da
Şu bile ilginç…
Hani işçiler karbonmonoksit zehirlenmesinden ölüyorlar ya…
Ortaya çıkan tablo onu gösteriyor…
Adamlar işin o kadar uzağında ki meydana gelen ölümlere bile güzel ölüm, tatlı ölüm diyerek milletle dalga bile geçebiliyorlar…
Aslında bu olay bize bir kez daha göstermektedir ki…
Bu olayın asıl nedeni madenlerimizin özelleştirme adına birilerine peşkeş çekilmesidir…
Çünkü özelleştirmenin mantığında…
En ucuza çalıştırarak…
Maliyeti en aza indirerek…
En çok kar etmek yatmaktadır
Bu arada bir sözüm de sendikalara…
Aslında sadece madenlerde değil tüm iş kollarında sendikalar işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmek için mücadele eder…
Tepki gösterir…
Bilinir ki çalışma koşullarının düzeltilmesi patronun iyi niyetine ya da insafına terk edilemez…
Ama bu
Yaklaşık 300 işçinin cinayete kurban gitmesinde bile sadece 3 dakika (Yani bir çay içimi kadar süre bile değil…)
İş bırakabilen bir anlayışla olmaz…
Ayrıca günlerce özelleştirmeye karşı mücadele eden Yatağan işçilerinin gerekçesi de Soma gibi olmamak için değil miydi?
|