Başbakan yardımcısı diyor ki “AB süreci olmasaydı, demokratikleşme olmazdı.”
Ben aslında bu söze birebir katılıyorum…
Neden mi?
Çünkü doğru.
Bugün adına demokratikleşme dediğimiz…
Kürt.
Ermeni.
Ruhban okulu.
Kıbrıs.
Askerin tasfiyesi.
Yargının hizaya getirilmesi…
Hatta
Türkiye’nin sadece etnik değil, dini kimliklere ayrıştırılması sürecinin de gerçek sahibi aslında ABD ile birlikte AB…
Bunu biraz daha ileriye götürürsek…
Memleketin hani bu günlerde bir kısmısatışa çıkan…
Hatta elimizde çok azı kalan ülke kaynaklarının elden çıkarılmasını dayatan da AB…
AB’yi demokrasinin merkezi görenler belki bunun olmadığını düşünebilirler ama sadece AB ilerleme raporlarına ve ulusal programlara birazcık göz atmak, söylediklerimizin doğruluğunu kanıtlamaya kanımca yeter de artar bile…
Peki, biz AB uğruna sözde demokratikleşme, gerçekte ise ulus devlet olmaktan çıkarken…
Çünkü yapılmaya çalışılan şey, tamıtamına o…
AB kendine ne kadar demokratik, isterseniz biraz da işe o boyutuyla bakalım…
Örneğin AB ülkelerinde AB karşıtlığıyapabilen var mı?
Hani bizde isteyen herkes memleketi özerk hale getireceğini…
Hatta memleketin bir bölümünde başka bir devlet kurabileceklerini bile söyleyebiliyorlar ya o yüzden…
22 Mayıs’ta İngiltere’de yapılacak seçimlere katılacak partilerden biri olan UKİP’in (İngiltere Bağımsızlık Partisi)ana sloganlarınedir biliyor musunuz?
“Avrupa’da 26 milyon insan iş arıyor. Peki, ama gözleri kimin üzerinde .”
“Bu ülkeyi kim yönetiyor? Yasalarımızın yüzde 75’i Brüksel’de hazırlanıyor.”
Ve işin en ilginci bu parti seçimi kazandığıtakdirde AB üyeliğini referanduma götüreceğini bile söylüyor.
Bu arada UKİP’in bunları söylediği için iktidar tarafından ırkçılıkla suçlandığını da unutmamak gerekiyor…
Hani biz serbest dolaşım isteyip AB’de iş hayaliyle yatıp kalkıyoruz ya…
Euro stat(Avrupa istatistik kurumu) verilerine göre Portekiz ‘de genç işsizlik oranı ne kadar biliyor musunuz?
Yüzde 42,3
Ya Yunanistan’da orada da 59,2
Sanmayın ki bu oran diğer AB ülkelerinde çok düşük…
Değil tabi…
O halde sormak gerekiyor
AB’nin kendi işsizliği bile tavan yapmışken sizce Türk işsizliğine herhangi bir katkısı olabilir mi?
Ya kadın hakları o ne durumda isterseniz bir de ona bakalım…
AB Temel Haklar Ajansının yaptığıaraştırmaya göre Avrupa’da her 10 kadından biri şiddet mağduru olup bazı ülkelerde bu oran çok daha yüksek oranlara ulaşabiliyor. Örneğin Danimarka’da kadınların şiddet görme oranı yüzde 52,Finlandiya’ da yüzde 47…
Hal böyle olunca bu AB ısrarı ve dayatmalara boyun eğilmesinin nedeninin demokrasi olamayacağı da açıkça ortaya çıkıyor…
O halde geriye sadece bir olasılık kalıyor…
Ulus devletin ortadan kaldırılarak AB’nin koşulsuz pazarı olmak…
Başka ne olabilirdi ki...
|