Gerginlik politikası bir yıpratma ve yıpranma yöntemidir.
Nerede ve nasıl uygulanır diye soracak olursanız, kendimizden bir örnekle anlatayım;
Bu cennet ülkeyi yönetenler, böyle bir politikanın esiri olmuş, böyle bir politikadan besleniyor ve ayakta durmaya çalışıyor dersem, sağ elimle sol kulağımı gösterip dolambaçlı yollara sapmadan konuyu örneklemiş olurum diye düşünüyorum.
Doğu ve Güneydoğu ateş çemberine dönmüş.
Diyarbakır – Bingöl karayolu zaptedilmiş.
Muş’ta, neredeyse kalkışma var.
Güvenlik güçlerinin eli kolu bağlı, olayları sükunetle yatıştırmaya çalışıyor.
Hani barış süreci diye bir teslimiyetin ucundan tutup gidiyoruz ya.
Ancaaak Gezi olaylarında ölenleri, yaralananları, yıldönümünde anmak, barış sürecini zedeleyeceğinden(!) binlerce polisle İstanbul kuşatılıyor.
Çapulcuyu teröristten daha tehlikeli bulmuş olacaklar ki Diyarbakır – Bingöl karayolunda yaşananları dikkate almadan, bu illerin polislerini İstanbul’a taşıdılar.
Ve polis, başbakanın emirleri gereği “A dan Z ye” görev yaptı…
Ankara ayni durumda.
Hemen hemen her kentte, Gezi olaylarında ölenleri anmak için eylemler düzenleniyor.
Hele İstanbul’da olayları izleyen ve canlı yayın yapan CNN Internesyonal kanalının muhabirinin, yayın yaparken itile kakıla gözaltına alınmasını, bizden önce dünya izledi, yani dünyaya rezil olduk.
Başbakan, bir hafta öncesinden başlayarak hafta boyunca nerede konuşursa konuşsun, gerginlik üstüne gerginlik yaratıyordu.
Güvenlik güçlerine kendisinin emir verdiğini, kimseye göz açtırmayacaklarını pervasızca yineliyordu.
Yaklaşık bir aydan bu yana gündem sık sık değiştirilerek yolsuzlukların, hırsızlıkların, rüşvetin üstü kapatılmaya çalışılıyor.
Dün, yapılan yerel seçimlerin iptal edildiği illerde, ilçelerde, seçimler yapıldı.
Şu anda seçimlerin nasıl sonuçlandığını bilmiyorum ama olması gereken koşullarda yapıldığını da sanmıyorum.
Çünkü iktidar, seçim kaybetmeyi kabullenemiyor.
Hele sık sık demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten söz etmelerine gülüp geçiyorum.
Ve bu gerginlik politikası böyle pervasızca sürdürülürse, bu politikayı üretenleri de yıpratacağından kuşku duymuyorum.
Dilerim uzun sürmez…
|