Görüntü net.
Her şey belirgin.
İcraat açık seçik.
Görmek istemeyenler görmesin.
İnanmak istemeyenler inanmasın.
Diyarbakır – Bingöl kara yolu ne oldu?
Van – Çatak arasında neler oluyor?
Diyarbakır’da toplanan “çözüm süreci çalıştayı” ndan ne çıktı?
Seçime iki aydan az bir zaman kaldı, cumhurbaşkanı adayı yok.
Cumhurbaşkanı adayları kimler olacak?
“Yüce Meclis” te hep bağıra çağıra konuşan milletvekillerinden gırtlak sorunu, ses sorunu, kulak sorunu yaşayanlar var mı?
“Yüce Meclis” e girip yumruk sallama özgürlüğüne kısıtlama getirilecek mi?
“Yüce Meclis” in genel kurul salonuna milletvekili rozeti ile giren adam için ne yapıldı?
O adam kimdi?
Ana muhalefet partisi, sendikalara, sivil toplum örgütlerine, meslek kuruluşlarına, derneklere gidip, nasıl bir cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini anlatma kervanına, Atatürkçü Düşünce Derneği’ni de katacak mı?
Bu tür kıytırık soruları çoğaltabiliriz.
Bana kalırsa şimdilik bu kadarı yeterli.
x
Cumartesi günü yayınlanan gazete manşetlerine bakıyorum, bir gazetenin manşeti tüylerimi ürpertti.
Manşet aynen şöyle; “İstanbul’da Suikast Girişimi / BAŞBAKAN’I VURACAKLARDI…”
Hemen diğer gazetelere bakıyorum, hiç birinde böyle bir manşeti bırakın, en küçük bir haber bile yok.
İşte yandaş gazeteciliğin geldiği nokta.
x
Değerli dostum, akrabam, çocukluk, gençlik, yaşlılık arkadaşım, emekli eğitimci Aziz Toprak’ı kaybetmenin acısını yaşıyorum.
Hele cenazesine katılamamak daha acı.
Cumartesi günü ölüm haberini aldığımda saat 12.30 idi ve ikindi namazından sonra defnedilecekti, yetişemezdim.
Başımız sağ olsun, toprağı bol olsun, ışıklar içinde uyusun.
|