Ciddi görünümlü cıvık ve pişkin adamların, televizyon ekranlarından halka akıl vermeye kalkışmalarına gülüp geçiyorum.
Bu tür insanlar geğirse haber oluyor.
Öte yandan başka biri, denizin üstünden yürüyerek İstanbul Boğazı’nı geçse “kıyl ü kal…”
x
Sınır komşularımız ateşler içinde.
Biz, Mısır’ın Mursi’si ile Sisi’sine kafayı takmışız, birine kardeş diyoruz diğerine darbeci.
x
İsrail, ölü bulunan üç genci için Filistin’i darmaduman etmeye girişiyor, biz, Irak’ta kaçırılan yurttaşlarımızı, kaçıranların insafına bırakıyoruz.
Bu konunun bir seçim atraksiyonu olduğunu düşünmek bile istemiyoruz.
Komşu ülkelerdeki ateş her gün daha da yükselirken, biz bir Çankaya sevdası ile yanıp tutuşuyoruz.
Her gün yaşanan yeni olaylar, yolsuzluğu, hırsızlığı unutturmuş görünüyor.
Şimdi varsa yoksa Cumhurbaşkanlığına aday olan üç zatın mal varlığını tartışmak.
Bizi nereye götürecekse…
x
Ciddi görünümlü cıvık ve pişkin adamlara gelince;
Onlar, şimdilerde it ürür kervan yürür politikasıyla yollarına devam ediyorlar.
Haftada bir gün Cuma namazı kılmakla, yılda bir ay oruç tutmakla kendilerini dindar sanan insanlar o kadar çoğaldı ki.
Ne zamana kadar böyle sürecek?
x
Aynaya iyi bakın.
Neredeyse kendimizle yüzleşecek yüzümüz kalmadı.
Neden?
Yüzleşmenin ayıp olduğuna inandırılmışız da ondan…
|