İyi insanlar gide gide azalıyor.
Güzel insanlar neredeyse yok olmak üzere.
Düşünen insanları ara ki bulasın.
İyi yargıçlar, iyi savcılar iyi polisler var ama onlar da azalıyor.
İyi iş adamları, iyi sanayiciler var olmasına varlar da güce teslim oluyorlar.
İyi öğretmen, iyi öğrenci ara ki bulasın.
Öğretmeni de öğrencisi de akıllı telefonların tutsağı olmuşlar, başlarını kaldırıp çevrelerine bakamıyorlar.
İyi gazetenin, iyi gazetecinin neredeyse soyu tükenmek üzere.
Haber araştırılmıyor, sufle edilenler haber yapılıyor.
İyi köşe yazarı parmakla sayılacak kadar azalmış.
“Şunları şöyle yaz” diyenlerin dediklerini yazanlar çoğalıyor.
x
Gaziantep’te 103 yaşında bir kadının, kefen parası olarak biriktirdiği parayı, cumhurbaşkanı adayı birilerine destek için verdiği, cıvık cıvık haber yapılıyor.
Yani “herkesin gönlünden ne koparsa” cıvıklığıyla, destek haberleri…
Komşuda en az 500 ölü, en az 3000 yaralı.
Kimsenin umurunda değil.
Diplomasi can çekişiyor.
Diplomat ailesiyle tutsak ve hayat devam ediyor.
Cuma namazlarından çıkıp “din elden gidiyor” diye bağıranlar, çağıranlar ortalardan kayboldu.
Asgari ücret 800 lira iken, 4 – 5 daire parası eden saati koluna takanlar, neredeyse görmezden geliniyor.
Ve bunca azalmanın yanı sıra utanmadan, sıkılmadan, görgüsüce, yüzsüzce bir şeyler sürüyor, sürüyor, sürüyor…
Ve son söz, Hariciye Nazırından “selam olsun Gazze’ye” diye bir ses çıkıyor, ardından - bir şey yapmış olmak için olsa gerek - üç günlük yas ilan ediyor.
Düne kadar operasyon üstüne operasyon yapanlara, bugün operasyon yapılıyor.
Yani keser dönüyor sap dönüyor.
Şimdilerde hal böyle, böyle böyle…
|