Bir bayramı daha geride bıraktık.
Trafik kazalarıyla, komşularda savaşlarla, kanla, ölümlerle, yaralanmalarla.
Nasıl bir bayramsa…
Komşularda ölen de aynı dinden öldüren de.
Güney komşudaki kargaşa, neredeyse 4. yılına girecek.
Hala öldürüyorlar.
Ve hala kafa kesiyorlar.
Güney komşunun güneyindeki İsrail hastane demiyor, okul demiyor, sivil demiyor, çocuk demiyor bombalıyor.
Kandırmaca gibi sık sık gündeme gelen “ateş kes” lafta kalıyor.
Dünya ağası Amerika, “İsrail kendini savunuyor” diyor ancak savunan ülkenin 50 – 60 yurttaşı ölüyor, saldıran ülkenin 2000 e yakın insanı öldürülüyor.
Nasıl bir savunmaysa.
Nasıl bir saldırıysa.
Dikkat ettiniz mi bilemiyorum, cennet ülkemin sağı, solu, önü, arkası kandan geçilmiyor.
Şimdi bir de Ermenistan – Azerbaycan sınırı ısınmaya başladı.
Irak’ta teröristler tarafından esir tutulan 49 yurttaşımız aklımıza gelmiyor.
Biz ne dertteyiz?
Çankaya sevdasıyla yanıp tutuşuyoruz.
O 49 yurttaşımızın Çankaya seçimi öncesi yurda getirileceğini sağır sultan bile biliyor.
Yani seçim aracı olarak kullanılıyorlar.
x
Benim yaygın ve saygın basınım, cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanların, parti liderlerinin bayram namazını hangi camide kıldığına takılmış, haber üstüne haber yapıyor.
Kim bayram namazını hangi camide kıldı bir ölçü sanki.
x
Edep, adap, üslup, iffet ayağa düşmüş, kimsenin haberi yok.
Kadınlar cinayetleri, tecavüzler almış başını gidiyor, ufacık kızlar gelin ediliyor ses soluk yok.
Ama kadınların herkesin içinde kahkaha atmaları “iffetsizlik” sayılıyor.
Nasıl bir kafaysa…
x
Birkaç gün sonra Çankaya’ya birini oturtacağız.
Kim oturursa otursun, çevremiz kan gölü içindeyken ve cennet yurdumda bir bayram öncesi – sonrası savaşa girmiş gibi trafik kazalarında o kadar can kaybederken, Çankaya’da oturmak pek de kolay olmayacak.
Edep, adap, üslup farkı, anlayanlar ya da anlamak isteyenler için zaten ortada.
Sağım solum kan - revanken, Mustafa Kemal’in koltuğu olan eeeeyyy Çankaya…
Kullardan, seçmenlerden vazgeçtim, Allah yardımcın olsun…
|