Seçim bitti.
Başbakan artık cumhurbaşkanı.
Kırk dereden su getirmeye gerek yok.
Kimse boykotçular, tatilciler diye kendisini, partisini aklayıp paklamaya çalışmasın.
Çünkü “cambaza bak” a benziyor…
CHP – MHP çatısı, destek verdiği söylenen öteki partiler ile birlikte çökmüştür.
Tabanına sahip olamayan CHP’nin bazı oyları HDP’ye, yine tabanını ikna edemeyen MHP’nin oyları AKP’ye kaymıştır.
Propaganda süresinin kısa olduğu biliniyordu.
Başbakanın, devletin tüm olanaklarını kullanacağı biliniyordu.
Başbakanın yandaş televizyon kanallarını tepe tepe kullanacağı biliniyordu.
Seçim sonrası çeşitli orantılar kurmak, yüzde hesapları yapmak fasa fiso.
x
Pazartesi günü yazdığım yazımda, seçim sonrası yayınlanacak yaygın ve saygın gazetelerin manşetlerini merak ettiğimi belirtmiştim.
Hürriyet Gazetesi “Kırgınlıklar Eski Türkiye’de Kalsın” manşetiyle yayınlandı.
Sanki 12 yılı yok sayıyor.
Yeni Türkiye – Eski Türkiye ikilemini anlamış değilim.
Yine bir gazete bu ikilemi iyice abartarak taşımış manşetine; “Yeni Türkiye’ye Merhaba Eski Türkiye’ye Elveda…”
Başka bir gazete de “Halk İktidarı” diye manşet atmış.
Yani yeni Türkiye’yi halk yönetecek…
x
Adalet Bakanı, kendisi de inanmadığı halde, “sandığa gitmeyenlerin çoğu AKP’lidir” dediği sırada, Çankaya’dan inmek üzere olan Gül’den bir ses geldi;
“Ben de varım…”
Gül bunu, AKP, MKYK’u toplantı halindeyken söyledi.
Ağustos ayı sıcak geçiyor ancak daha da ısınacak gibi görünüyor.
Ay sonunda AKP kurultay yapacak, yeni yöneticilerini seçecek.
Kim ne derse desin, kim başbakan olursa olsun, kim AKP genel başkanı olursa olsun, parti içinde mırıldanmalar başlayacaktır.
İlerde, Çankaya bile parti içinde yaşanacak bazı kargaşaları önleyemeyecektir.
Politik geçmişimize bakarsanız ne demek istediğim daha net anlaşılır.
Dilerim ülke, yaşanacak bu kargaşadan zarar görmeden çıkar…
|