Ülkemizin gelişmesi konusunda herhangi bir tartışma başlayınca birileri hemen atılıp…
Bakın işte havaalanı…
Duble yol…
Üçüncü köprü…
Hızlı tren yapılıyor…
Bunlar ülkemizin ne kadar geliştiğinin bir göstergesi değil mi? diye soruyorlar. Bir anlamda haklılar bile sayılabilir…
İsterseniz konuyu biraz açıklamaya çalışalım…
Ya da soruyu şöyle soralım…
ABD, AB…
Onların uluslararası kuruluşları olan Dünya Bankası,IMF ve benzeri kredi kuruluşları…
Neden Ülkemizdeki hemen her türlü üretimi engellemek için ellerinden geleni yapıp…
Tütünden…
Şekere…
Neredeyse hemen her türlü tarım ürünlerinde kota koyup, üretilmesini yasaklatıp…
Fabrikalarını kapatma konusunda baskı yaparak, kendi ithal ürünlerinin pazarı yapmak için çabalarken…
Memleketin elektronikten, yoğurta kadar hemen her türlü sanayisinin yabancılara devredilmesi konusunda hemen her türlü yola başvururken…
Sizce niçin bizi duble yollar…
Hava alanları…
Üçüncü köprü gibi yatırımlar yapmaya yönlendirirler…
Bilindiği gibi emperyalizm bir ülkenin pazarının tamamının ele geçirilmesini hedefler. Bu konuda kendilerine engel olabilecek en küçük ulusal bir işletmeye bile tahammülü edemezler…
Böyle bir kuruluşun bulunması, ulusal üretim…
Dahası, o alanda bağımsızlık anlamına geleceğinden…
Siyası ve ekonomik baskı kurularak, yok edilmesi ya da kendilerine satılması konusunda yoğun çaba harcarlar…
Ülkemizin hemen her yeri bunun sayısız örnekleriyle doludur.
Yani emperyalizm…
Bizim kendi ayaklarımız üzerinde doğrulmamıza yol açacak…
Daha doğrusu ekonomik bağımsızlığa yönelecek hiçbir üretimi…
Yönelişi desteklemez…
Örneğin Hızlı treni desteklerken…
Tüm yurtta demir ağın yaygınlaştırılarak yük ve insan taşımacılığında kullanılmasını desteklemez…
Bu arada AB ülkelerinde bile demiryollarının, kara yollarına oranı yüzde 30–40 seviyelerinde bulunduğu halde, bizde 2014 yılında bile yüzde 10 düzeyinin altında kaldığını da unutmamak gerekiyor…
Bununla yetinmeyip üç tarafı denizlerle çevrili bir memlekette ülkenin elinde liman bıraktırmayıp…
Denizyollarını geliştirmesine bile izin vermez…
Bu arada az önce saydığım duble yolların, hava alanlarının, üçüncü köprü türünden yatımların desteklenmesi ise…
En basit tanımla…
O ülke ve kuruluşlardan daha fazla borçlanılmasıanlamına geldiği gibi…
Eğitiminizin, sağlığınızın ve sosyal güvenliğinizin çökmesi anlamına da gelir aynı zamanda…
Bu arada hani hızlı tren, köprü, hava yolları falan deniliyor ya…
Bunların tamamı son AB ilerleme raporlarına göre yabancılara en başta satılacakların arasında…
Yani; satmadan önce süslüyoruz…
Gerçek bu…
|