Geçtiğimiz günkü “Mehmet İle Hans’ın Kısa Öyküsü” başlıklı yazım için epey telefon ve elektronik posta aldım.
“Ne olacak bu memleketin hali?” diye kaygılanan ne kadar çok yurttaş varmış…
Yani Alamanya’daki Türk işçisi Mehmet’in arkadaşı olan işçi Hans, iki kadeh rakı içtikten sonra ta oralardan “ ne olacak bu memleketin hali?” diye düşünen tek kişi değilmiş.
Türkiye’de çoğunluk, hem de rakı makı içmeden sık sık ne olacak bu memleketin hali teranesini sürdürüyormuş.
Bakın torba yasa mıdır çuval yasa mıdır meclisten geçiverdi.
Benim necip halkım meclisten geçen bu yasanın içeriğini nereden anlayacak?
Tabi ki gazetelerden, televizyon haberlerinden.
Ancak bazı gazeteler bu torba ile geçen yasayı göklere çıkarırken bazı gazeteler yerden yere vuruyor.
Sık sık bu memleketin halini düşünen ve sorgulayan necip halkımın da kafası karışıyor.
Hele HSYK seçimleri öncesi bizzat Adalet Bakanı tarafından gündeme atılan, savcılara ve yargıçlara maaş zammı ile bazı cezaların affı ve böyle bir durumun da HSYK seçimlerinden sonra uygulamaya sokulacağı, halkın kafa karışıklığının üstüne tüy dikiyor.
Suriyeli sığınmacılar konusu, Irak’taki terörden kaçıp Türkiye’ye sığınanlar konusu, Irak’taki terör örgütünün yaklaşık 4 aydır elinde tutsak olan 49 Türk yurttaşı neredeyse tartışılmıyor artık.
Hatta gündeme bile getirilmiyor.
Ankara’ya bakarsanız, ortalık günlük güneşlik.
Ekonomi tıkırında, iş güvenliği yerinde, emekli, memur, işçi bal börek içinde, çocuklar pırıl pırıl bir eğitim sistemi ile eğitiliyor.
Sağlık dersen tavan yapmış.
Yani her türlü asayiş berkemal.
Biz de kalmış taa Alamanyalarda işçi Mehmet’in Alaman Hans’a ikram ettiği iki kadeh rakıdan sonra “ne olacak bu memleketin hali?” demesi ile dalga geçiyoruz.
Yahu susun da oturun oturduğunuz yerde.
Böyle sakat düşüncelere de kafanızı takmayın, halinize şükredin.
Irak’a demokrasi getiren Amerika, yarın bizi IŞİD ile karadan karşı karşıya getirirse, esas o zaman “ne oldu bu cennet ülkemin hali?” diye saçınızı başınızı yolun.
Yani efendim bekleyin görün…
|