Sevgili okurlarım, bugün bir dostumdan mutlu bir mesaj aldım..Mila bebeğin dünyaya geldiğini müjdeliyordu. Öyle duygulandim ki, bu sevgili dostum, bebeğinin dünyaya gelişini benimle paylaşmak istemiş ve sadece bana değil eminim birçok dostuna da bu mesaji yollamıştır. Ne demiştik; acılar paylaşarak azalır, mutluluklar paylaşarak çoğalır dostlar.
Dünyamızın yeni üyesi bu bebeğin babasını düşündüm birden; beden öğretmeni olan bir annenin oğlu ve kendisi de bir fransız okulunda beden eğitimi öğretmeni görevini sürdüren, aynı zamanda Jeunesse Türkiye Bağımsız Distribütörü olan azimli ve başarılı sevgili Tansel Aslan'ı. Yaşamı boyunca iyi ve samimi yüreğiyle çok iyi dostlar edinen, hayatı hiç oluruna bırakmamış, öğretmenliğinin yanı sıra gece gündüz, hafta sonu demeden bir network sisteminde çalışmış, birçok insanın bu sistemde varolmalarını teşvik edip, onlara da iş imkanları sağlamış, bu arada rüzgar ve dalga sörfü yapan çok cici bir kız evlat; Deniz'i yetiştirmiş bir dost.
"Hayatı hiç oluruna bırakmamış" dediğimi farkettim O'nu anlatırken. Günümüzün hayat koşuşturmacasında; sorumluluklarının bilincinde ve sevdiği, istediği hayatı kurmak peşinde yürüyen bir erkek çocuk. Takdir edilecek, gurur duyulacak bir yaşam ve şahsiyet. Bu dostumuz herhangi bir iyi yönüyle bize güzel bir örnek olabilir.
Ne istedigimizi bilmeliyiz ve istediğimiz hayatı sevdiklerimizle mutlu olarak ve mutlu ederek yaşayabilmek icin çabalamalıyız, çalışmalıyız ve bu bizim hayatımızsa; buna her zaman sahip çıkmalıyız. Bu bizim kendi hayatımız. Dikkat ettiyseniz biz kurarız hayatımızı, pek de kimseyi dinlemeyiz, kararlarımızı kendimiz veririz, yüreğimizin sesini dinler, başımıza olmayacak birşey gelirse, aynı hataları yapmamaya çalışırız. Buna tecrübe deriz ama aslında tecrübe ederek de, büyürüz. Mutlu bir hayat yaşamak istiyorsak; hayatımızı bir amaca bağlamalıyız. Beklersek sadece bize geleni alırız, ama gidersek istediğimiz her şeye sahib olabiliriz.
Hayatı ciddiye alarak, ne istediğini bilen ve ona ulaşmak için, sevgiyle, insanlara değer vererek, saygı duyarak, dürüstçe ve samimiyetle bu hayat yolunda yürümek; böyle olunca da hayatın bize sundukları güzelliklere kavuşmak için; önce iyi yürekle sarılmak gerekir hayata diye düşünüyorum.
Tıpkı sevgili Tansel Aslan'ın yaptığı gibi; önce yüreğiyle sarıldı; kendisine, ailesine, sevgisine ve geleceğine. "Sarılmak için yürek gerekir, kollar sonraki iş" demiş Özdemir Asaf.
Ben de Efecehaber'in degerli okurları ile birlikte sevgili Tansel Aslan'ın o güzel yüreğini kutluyor, bu vesile ile ailenin yeni ferdi minik Mila'ya bu güzel ailede bir ömür mutluluklar diliyorum..
Hoşça kalın sevgili dostlar,
|