Sevgili okurlarımız,
Bu hayat koşturmacasında yaşayıp giderken; birşeylerin farkında olmamız, değilsek farkına varmamız gerektiğini düşünüyorum.
Farkına varmalıyız. Öncelikle bir hazine gibi bize sunulmuş olan bedenimizin değerini bilerek ve ona bakarak sağlıklı olduğumuzun ve sağlığımızı korumak zorunda olduğumuzun farkına varmalıyız.
Yanımızdaki anne baba veya eşimizin, evladımızın, komşularımızın, bir evimiz olduğunun, bir derdimiz olduğunda paylaşabileceğimiz dostlarımızın, arkadaşlarımızın, toplumda kendimizin oluşturduğu bir yerimizin olduğunun farkına varmalıyız.
Bizi geçindirecek veya özel zevklerimizi de yapabildiğimiz iyi bir gelirimiz olduğunun farkına varmak, gelirimizin bir kısmını da etrafımızla paylaşmamız gerektiğinin farkına varmalıyız.
Sevginin insanlar için çok büyük bir mutluluk kaynağı olduğunun farkına varmalıyız. Mutluluk bir karardır. Bazen katlar, yatlar, arabalar, köşkler hatta mevki ve başarı bile insanı mutlu edemez. Mutluluğu arayıp bulmamız gerektiğinin farkına varmalıyız.
Mutlu olmak için acıyı da tanımamiz gerekir dersem doğru bir noktaya değinmiş olurum. Acıyı her insan mutlaka tadar, yaşam içerisinde onunla başetmesini öğrenir ve acı çekmeden mutlu olduğunun farkına varamaz. Demek ki biraz da mutluluğu haketmek de gerekiyor.
Önce mutlu olmaya karar vermek gerekiyor. Onca acıyı çekip her acıya katlanıp sonunda mutlu olmak için çabalayıp dururuz. Sonra da onu çiçekte, böcekte, bir resimde, bir şarkıda, bir dostta, bir gönülde buluveririz. Çünki amacımız mutlu olmaktır.
Farkında olarak yaşarsak, yaşamı ve yaşadığımız her a'nı bilerek yaşarız. Bilerek yaşarsak yaşlanmayız. Yaşamayan insanlar yaşlanırlar. Oysa yaşamın farkına vararak yaşayan insanlar yaşlanmaz, gençtirler, idealleri vardır, heyecanları vardır, bitmeyen işleri vardır.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar oysa yaşamadıkça yaşlanırlar. İnsan yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır. Bunların farkına vardığımızda inanın hayat da sizin farkınıza varacaktır.
|