Sevgili okurlarımız,
Bugün Dünya Engelliler Günü ve kimimiz biliyoruz kimimiz hayata dalmış koşturup gidiyoruz. Ancak farkında olmamız gerekir ki, bir gün biz de veya sevdiğimiz bir yakınımız da engelli birisi olabilir.
Doğuştan engelli doğan çocuklarımız var. Hep annelerine veya birilerine muhtaç yaşayan, belki yaşayamayan rahmetli olmuş yavrularımız var. Her anne; "aman ben evladımdan evvel öleyim onun acısını göstermesin Allah" der, ama engelli bir yavrusu olan anne; "aman ben ölmeyim, ben olmazsam yavruma kim bakar" der. Bu öyle ulvî bir duadır ki, edilen duanın manâsına hangi yürek dayanır bilmem.
Doğuştan olmayıp sonradan engelli olmuş, hayat şartlarının zorluklarında; çalışırken bazı organlarını kaybetmiş, yürüyemeyen, göremeyen tek başına yaşayamayan, engelli duruma düşmüş vatandaşlarımız var. Onların aileleri var.
Yurdumuzun topraklarını korumak için gazi olmuş, gencecik, körpe delikanlılarımız var. O askerlerimiz ki; gözlerini kırpmadan vatanı için şehit olmuş canlarımızın, nasılsa hayatta kalabilmiş gazi kardeşleri. Gata'da veya başka hastanelerimizde tedavi gören, ömrünü bir tekerlekli sandalye üzerinde geçirmek durumunda kalan veya başka engelleriyle yaşamak durumunda olan aslan parçalarımız.
Yaşarken bir hastalık geçirmiş, bir yerine inme inmiş, felç olmuş insanlarımız var. Benim de yakınımda böyle bir tanıdığım vardı. Maddi durumu gayet iyi, işinin başında, aklı başında çok başarılı, hayatını iyi şartlarda ideme ettiren ve ailesine bakan bir şahıstı. Önce kalp rahatsızlığı ardından ansızın geliveren bir inmeyle engelli bir hayat sürmeye başladı. Ailesi ve kendisi için tedavisi uzun sürecek zor bir süreç başlamıştı.
Tedavi esnasında doktoruyla yaptığım şu konuşmayı asla unutamam. Doktoruna; "çok iyi bir insandı, herkese yardım ederdi, çok zengindi, evleri, arabaları, iş yerleri vardı, çok başarılı, mutlu, çok iyi bir ailesi olan, değerli, ünlü bir insandı, nasıl olur da böyle felç olur inanamıyorum" dedim. Doktoru da, "hanımefendi, bu herkesin başına gelebilir, hepimiz birer engelli adayıyız, kime ne olacağını bilemeyiz, ben de cok başarılıyım, her şeyim olabilir, siz de çok başarılısınız, güzelsiniz, mutlusunuzdur, ama her an biz de engelli olabiliriz" dedi.
O gün, o iki tekerlekli sandalyeye bağımlı oturan ve o hastanede bilerek veya bilmeyerek mücadele eden engellileri görüp, nasıl yemek yediklerini, ifadelerini, ellerinde olmadan yaptıkları hal ve hareketleri gördükten sonra, hayatımın anlamını ve değerini anlamağa başladım.
Bütün engellilere elimizden geldiğince yardım edelim. Sokaklarda gördüğümüz engellilere; ulaşımda, karşıdan karşıya geçerken, alışveriş yaparken, bir yudum su ararken, herhangi bir zorluklarında daima yardımcı olalım.Yaşlıysa koluna girelim, filesi varsa biz taşıyalım, hamileyse yardim ederek işlerini kolaylaştıralım, otobüslerde yerimizi verelim.
Engelli olmak öyle zor ki; biz engelsizken ne büyük zorluklar yaşıyorsak; onlar bizden kat be kat fazlasını yaşıyor diye düşünelim lütfen.
Her engelli gördüğümüzde bunu düşünelim lütfen. Toplum olarak birbirimize yardım edersek, evlerimize mutlu gidersek, nları da mutlu edersek, günlerimizi bize değer verenlerle bize yardım edenlerle geçirirsek, birey olarak da toplum olarak da sağlıklı ve mutlu yaşarız.
Bu anlamlı günde; engellilere yardım edip onlara baktıkları için analara, babalara, bacılara, öğretmenlere, doktorlara, daha sayamadığım herkese uzun ömürler diler, engelli dostlarımıza canî gönülden huzurlar mutluluklar diliyorum.
Her zaman yanınızdayız engelli dostlarımız. Ama varlığımızla, ama dualarımızla.
|