Değerli okurlarımız,
Dünya kadınlar gününde, tüm kadınlarımızın bu güzel günlerini kutluyorum.
Kadınlar öyle ulvî varlıklardır ki; bir defa önce annedirler. Anne olmak icin doğurmaları da gerekmez, yaradılışları öyledir. Bunu anlamak için doğadaki dişilere bile bakmamız yeterlidir. Hiçbir yerden öğrenmeden yavrularını nasıl doğurduklarını, nasıl beslediklerini, sabahları uyanınca yüzlerini nasıl temizlediklerini, yürümeyi, koşmayı, avlanmayı nasıl öğrettiklerini bir görseniz inanamazsınız. Doğan yavruların göbek bağına bile kendileri düğüm atıyorlar.
Hayvanların sadece içgüdüleri var. Hiçbirinin akılları, zekâları insanlarınki gibi bir seviyede değil. Durum böyle olunca, insanların dişilerinin olağanüstü donanımlı, her zorlukla mücadele edebilecek kapasitede olduklarını söylememe gerek yok.
Buna bir de eğitim eklendiğinde ortaya müthiş bir anne, evlat, ilim ve bilim kadını, sanatçı, şoför, asker, hukuk insanı, öğretmen, başbakan, anneanne, babaanne ve sayamadığım bir sürü meslek dallarındaki başarılı kadınların çıktığını görürüz.
Bu bir tesadüf değildir. Kadın gerçekten güçlüdür. Ayrıca, "her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır" deyimini de gözönünde bulundurursak; tüm kadınlarımızı kutluyor, efecehaber olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Atatürk'ün kadınlarımıza vermiş olduğu değerden de bahsetmek istiyorum.
Cephelere mermi taşıyan kadınlarımız, Kuvayî Milliye'deki Kara Fatma'mız, Kadın pilotumuz Sabiha Gökçen, değerli seslerimizden Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, sayamadığım birçok başarılı ve adı tarihe geçmiş, geçmemiş tüm kadınlarımızı rahmetle anıyorum. Türkiye kurulurken kadınlarımıza düşen görevlerde kadının ne denli önemli yerlerde olduklarını görebiliyoruz. Bu vesile ile yetişecek nesillerde, kadının önemini, bir kez daha vurgulamak istiyorum. Onlardır tarihe iz bırakanlar ve iz bıraktıracak olanlar.
Unutmayınız ki; her kadın mutlaka bir iz bırakmıştır.
Handan Çölaşan
|