Bayramlar; her millette görülen ve toplumun bütün fertleri tarafından benimsenip, tüm halkın katılım ve kabulü sağlanarak kutlanılan değerlerimizdendir.
Bayramlar; manevî ve millî değerlerimizin güçlenmesine, birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesine, yardımlaşma ruhunun artmasına, dargınlık, düşmanlık, çekişme ve aramızdaki ayrılıkların giderilmesine, toplum bünyesindeki yaraların sarılmasına, akraba, komşu ve büyüklerin ziyaret edilmesine, fakir, yetim ve kimsesizlerin gözetilmesine, çocukların sevindirilmesine, kısacası her türlü insanî ve ahlakî değerlerin kazanılmasına vesîle olan güzel günlerdir.
Bayramlar; bütün müslümanların ortaklaşa sevindiği mutlu ve mübarek günlerdir. Herkesin bu sevinci paylaşabilmesi için çevresine bakması büyük önem taşımaktadır.
Müslümanların birlik ve beraberliği üzerine titreyen sevgili Peygamberimiz (S.A.V.), din kardeşliğine gölge düşüren davranışlardan sakınmanın gereğine dikkatimizi çekerek: “Bir müslümanın din kardeşi ile üç günden fazla dargın durması helâl olmaz.” buyurmuşlardır. Dargınlığın uzun süre devam etmesinin, çok büyük bir günah olduğunu da şu sözleri ile ifade etmişlerdir. “Bir kimse müslüman kardeşi ile bir sene küs durursa, onun kanını dökmüş gibi günaha girmiş olur.”
Müslümanların arasının açılmasına ve toplumda birlik ruhunun zayıflamasına sebep olan kin, haset ve düşmanlık duygularını kalplerimizden söküp atarak bunların yerine insan sevgisini ve kardeşlik duygularını yerleştirip, dargınlıklara son verdiğimiz takdirde, bayram işte o zaman gayesine ulaşmış olacaktır.
Elbette bayramlar, tüm akrabalarımızın hatırlanması gereken günlerdir. Sadece akrabalarımızın hatırlanmasının yeterli olmadığını bilerek komşularımızdan başlayıp tüm müslüman kardeşlerimizi düşünmek, onların dertlerini ve sevinçlerini paylaşmak insan oluşumuzun ve inancımızın gereğidir.
Son yıllarda, bireysel ve toplumsal hayatın birçok alanında yaşanan manevî değerler alanındaki yozlaşma, dinî bayramlar alanında da yaşanır olmuştur. Neredeyse bayramlarımız, tatil havasına büründürülmüştür. Millî ve manevî değerlerimiz alanında savrulmaların en bariz bir şekilde yaşandığı zaman dilimleri hâline gelmiştir. Çoğu varlıklı insanımız, dinî bayramları bir tatil ve eğlence gibi algılamaya başlamıştır. Eskiden bayram günleri, evlerinde misafir bekleyen insanlarımız, maalesef şimdilerde tatil beldelerine gider olmuşlardır. Özellikle çocuklarımızın zihinlerinde dinî bayram algısı, din dışı bir boyut kazanarak; dinlenme, tatil ve eğlence vb. gibi nefsi kışkırtıcı kavramlarla yer değiştirmeye başlamıştır. Hâlbuki aile ortamı, genç nesillere manevî değerlerimizin aktarıldığı kurumlardır. Milletimizin tarihsel sürekliliği bu ortamlarda verilen manevî eğitim sayesinde sağlanacaktır. Bu konuda dinî bayramlar en güzel bir fırsat olmalıdır. Çünkü aile ortamı, çocuklarımızın doya doya mensubiyet duygusunu içselleştirdiği ve sosyalizasyon sürecine kolayca katıldığı bir ortamdır. Genç kuşak, birinci ve ikinci neslin hayat tecrübelerinden istifade eder; ailede sosyal, dinî, kültürel ve iktisadî alanda sosyal dayanışma örnekleri ve değerlerin aktarımı yaşanır. Bireyin ruhsal gelişimi bu tip aile yapılarında daha sağlıklı ve dengeli bir seyir izler. Böyle bir gelenekle beslenen milletlerin geleceği aydınlıktır. Bu sebeple aile büyükleri, bayramlarda mutlaka evde olmalıdır. Ailede bulunan çocuklarımız bayramların ne anlama geldiğini bütün benlikleriyle içselleştirmelidir. Çünkü gittikçe dindarlık bilincimiz azalmakla kalmıyor, sosyal ilişkiler de bu gidişattan büyük zarar görüyor.
Getirisi bağış, barış ve bayram olan Kur’an ayı Ramazan’ın 20. gününde 30 Ağustos Zafer Bayramını, ondan on gün sonra da Ramazan bayramını idrak ettik. Milletçe mesut ve müreffeh olduk. İlki millî, ikincisi dinî olmak üzere ardarda iki bayramı idrak etmenin sevinç ve saadetini yaşadık. Bunların ardından 12 Eylül 2010 Pazar günü yapılan anayasa değişikliği ile ilgili referandumda sergilenen mutlu sonuçla demokrasiye yön ve darbelere son veren huzur havasını teneffüs ettik.
Bu güzellikleri bizlere yaşatan Mevlamıza şükür, milletimize teşekkür ediyor, sağlık ve saadet içinde nice bayramlar diliyoruz.
|