Öğrencilerimize bayramları tanıtırken “Milli Bayramlar” ve “Dini Bayramlar “olarak tanımlarız. Bu ay ne mutlu bize ki, iki bayramı peş peşe kutlayacağız.
Dini Bayramlar sevgi, dostluk, barış, birlik, beraberlik, dayanışma, kenetlenme huzur ve istirahat günüdür. Bugünlerde insanlar tam bir emniyet içinde belli ölçüler içinde eğlenir ve hoşça vakit geçirirler. Bunun hem psikolojik ve hem de sosyal faydaları vardır.
Bayram neşe ve sevinç günü demektir. Belli günlerde bezenmek, süslenmek, neşelenmek ve eğlenmek suretiyle dinlenmek sıkıntıları atarak rahatlamak, üzüntüleri bırakıp boşalmak ve bu suretle topluca hoş vakit geçirmek ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı duymayan hiç bir millet yoktur. Bayram sosyal dayanışma ve barış şuurunun fertlere kuvvetle hakim olduğu bir gündür. Dargınların barışması, elini kana bulayanların kucaklaşması, aralarında kin ve nefret bulunan kabile aile ve şahısların düşmanlık ve husumet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere saygı, küçüklerin büyüklere sevgi göstermesi, dostane davranmaları, hastaların ziyaret edilmeleri, alınacak ve verilecek küçük hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir kere daha yeniden kaynaşması umumiyetle bugünde mümkün olur.Yani dini bayramlar kültürel yaşantımızın bir kez daha göz önünde yaşatılmasıdır.
Bu yıl 89. yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet Bayramı ise, memleketimize, milletimize sayılamayacak kadar çok şeyler kazandırmıştır. Cumhuriyet yönetimi, devlet yaşantımıza, siyasi yaşantımıza egemenliğin bir kişiye, bir gruba, bir sınıfa değil, doğrudan millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Millet haklarını yok eden, milli iradeyi geçersiz kılan çağ dışı anlayışlar, memleketimizde ancak Cumhuriyet rejimi ile ortadan kaldırılmıştır.
Cumhuriyet rejiminin bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayması, onlar arasında hiçbir ayrıcalık tanımaması, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlaması, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet teminatı altına alışı, milli birlik ve beraberliğimiz açısından da birleştirici ve pekiştirici olmuş, milli sınırlarımız içinde hiçbir ayrıcalık yapmaksızın bütün vatandaşlarımızın paylaştığı, yararlandığı, bu nedenle korumaya ve yaşatmaya kararlı olduğu bir yönetim haline gelmiştir.
Cumhuriyet rejimi aynı zamanda insan unsuruna verdiği değer, insan hak ve özgürlüklerine gösterdiği saygı nedeniyledir ki çağdaşlaşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir ortam oluşturmuştur. Diyebiliriz ki Türkiye’nin çağ atlaması, milletimizin Atatürk’ün önderliğinde her türlü engeli aşarak uygar bir toplum haline gelişi, laik ve demokratik cumhuriyet rejimi sayesinde mümkün olabilmiştir.
Bu güzel duyguları yanımızda olan sevdiklerimizle birlikte tüm duyguları sindirerek geçirmemizdir dileğim,Kurban Bayramı sabahı öpülen,öpen ellerimiz,29 Ekim sabahı Türk Bayraklarını kavrayıp yollara dökülsün.
TÜM OKURLARIMIN VE DOSTLARIMIN BAYRAMLARINI KUTLUYOR SAYGILARIMI SUNUYORUM…
|