Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29912086
Bugün Ziyaretçi :  3060
Aktif Ziyaretçiler :  3059

İHANETİN BÖYLESİ
 
Ben de onlardan biriyim. O ihanet edenlerden. Etmek zorundaydım. Etmeliydim. Yoksa…
Bazılarının sadece sokakta gezerken hamile karnından dolayı kadını fark ettiği bir ülkede yaşıyoruz. Bense kadın denen cinsiyetin vücudu üzerinde hiç olmazsa eşi kadar hakkı olması gerektiği bir ülke hayalindeyim. Aslında bangır bangır bağırmalıyım. Ne diyorsun sen be! Benim vücudum, benim beynim. Ne istediğime ben karar veririm diye ki; ben öyle yaptım.
 
Ama on beşinde babası yaşındaki adama adeta satılan (genellikle kuma olarak) bir memleket evladını düşünün. Biri çıkmış her nikahta, düğünde üç az, beş olsun diye devamlı konuşurken o minicik yürek, o körpe beden nasıl karşı çıksın? Bebe makinesi olarak kullanılmaktan nasıl kurtulsun? Düştüğü o girdabın sularına kapılıp gidiyor çaresiz.
 
Hayır, bir de ihanet olarak zikredilen durum olmasaydı memleketin hali nice olurdu? O körpeciklere kaçar tane doğurtturulurdu? Aslında doğum kontrolü çok önceleri kocakarı yöntemleri ile yapılırmış. Örneğin rahmetli anneannem, kendine göre almış tedbirini, istediği zaman, istediği kadar doğurmuş. Tabii bu arada akla hayale gelmeyen düşük yapma çarelerine başvuran ve bu yüzden ölen kadınlar sayısız. Yani aslında halk, doğum kontrolünü zorla, vatana ihanet olarak, soyumuz kurusun düşüncesinde olanların baskısıyla yapmamış. İsteyerek, çaresizlikten ki bunun içinde geçim sıkıntısı ilk başta tabii, onun için yapmış. Bu arada kürtajı doğum kontrol yöntemi olarak kullanan bir kesimin de oldukça fazla olduğunu biliyorum.
 
Ben merak ediyorum konuyla ilgili olarak hitap edilen kesim hangisi acaba? Sokakta yalınayak gezen, dilendirilmek zorunda bırakılan, veya dilenen annesinin kucağında sürünen, belediyelerin aşevlerinden yemek gelmese aç kalacak çocukların ve ailelerinin bulunduğu kesim değil herhalde. Tuzu kuru olanlar olsa gerek. Ama onlara bakıyoruz; çocuk sayısı ortalama ikide kalmış. Orta direk tabir edilen kesimse kendi yağıyla kavrulmak çabasında. Hepsi kredi kartına bulaşmış, borcunu diğer kartla ödeyerek günü kurtarmanın derdinde olan bir kesim. E, ne yüzle yok 3 olursa denge, dört olursa bereket, 5 olursa bilmem ne deniyor o zaman… Bir çocuğa üniversite bitirene kadar 80 bin lira harcanması gerektiğinden haberleri var mı?
 
Bu arada biz demiyoruz ki Çin gibi olalım. 1970’den itibaren uygulanan tek çocuk politikası gibi olsun. “İsteyen istediği kadar çocuk yapmasın” diyoruz. Şartlarına göre çocuk sahibi olsun. Eleştirel yönlerinin çok olduğu Çin politikasının uygulanmasıyla yeni nesildeki fark ortada. Çünkü eğitim başta olmak üzere faydalanma olanakları arttı nüfus kontrol altına alınınca. Yoksa saldım çayıra, Mevla’m kayıra zihniyetiyle doğur gitsin.
 
Bu arada sen ihanet ettin de ne yaptın derseniz. Dördüncüyü doğurmayarak ettim ihaneti. Protest duruşum ihanetimde bile görüldü böylece. Ne yapayım; çocukları çok seviyorum… Tabii büyüdükçe sorumlulukları, dertleriyle yıpranıyorsunuz. Analık mezara kadar… Öyle atmaya tutmaya gelmiyor. Doğurunca sahip çıkacaksın, elinden geleni yapacaksın. Hatta elinden ne geleceğini doğurmadan tartacaksın ki memlekete hayırlı evlatlar yetiştirebilesin. Doğur baskısıyla doğurduğun çocuk, gidip iki dilim baklava çaldığında yedi seneye mahkum edilmesin. Yetimhanelerde tecavüzlere uğramasın, ıslahevlerine düşmesin. Çalışma şartlarını düzelteceksin ki babasız kalan çocuk “ anne, artık benim babam fıtrat mı olacak?” diye sormasın.
 
Eğer bütün bunlar Müslüman nüfusun çoğalması adına söyleniyorsa zaten biraz ileride Avrupa’daki Hristiyan sayısı orada yaşayan Türklerin sayesinde belli bir oranda kalacak; üzülmeyin…
 
 

 

Ekleyen:  Sevgi Ünal
Tarih:  24.12.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Sevgi Ünal Yazıları
YAZMIŞ KIŞMIŞSevgi Ünal [ 28.12.2023 Devamı
YETİŞMEK İMKÂNSIZSevgi Ünal [ 14.8.2023 Devamı
KESİLİYORUZSevgi Ünal [ 2.8.2023 Devamı
ÖLÜMÜN DE HAYIRLISI Sevgi Ünal [ 7.4.2023 Devamı
Ölümün de HayırlısıSevgi Ünal [ 23.3.2023 Devamı
UMUT YILISevgi Ünal [ 1.1.2023 Devamı
KIZ DOĞDUSevgi Ünal [ 10.12.2022 Devamı
HAKKI & HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
HAKKI&HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
HAKKI&HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
14. YIL KUTLU OLSUNSevgi Ünal [ 9.11.2022 Devamı
KADINSAN RAHAT YOKSevgi Ünal [ 21.9.2022 Devamı
STETOSKOPLAR KANLANMASIN ARTIKSevgi Ünal [ 12.7.2022 Devamı
PAYANDAMSevgi Ünal [ 19.6.2022 Devamı
ÜÇ HARFLİLERLE ÇALIŞANLARSevgi Ünal [ 14.6.2022 Devamı
ÖLÜMÜN KAREKODUSevgi Ünal [ 26.5.2022 Devamı
23 NİSAN’IMSevgi Ünal [ 23.4.2022 Devamı
BİBER DOLMASISevgi Ünal [ 11.4.2022 Devamı
14 MART TIP SUSKUNLUĞUSevgi Ünal [ 14.3.2022 Devamı
KADINMIŞIMSevgi Ünal [ 7.3.2022 Devamı
REZİDANSTAN MAHALLE ARASINASevgi Ünal [ 22.2.2022 Devamı
REZİDANS KADINIYIM ARTIKSevgi Ünal [ 5.1.2022 Devamı
DİKEN ÜSTÜ Sevgi Ünal [ 14.9.2020 Devamı
CORONALI BAYRAMLARSevgi Ünal [ 29.7.2020 Devamı
GEYİK MUHABBETİSevgi Ünal [ 17.7.2020 Devamı
BEN BİR KORKAĞIM Sevgi Ünal [ 22.6.2020 Devamı
BABALAR EVİMİZİN DİREĞİDİRSevgi Ünal [ 20.6.2020 Devamı
SÜTYENİMDEN YAPSAM Sevgi Ünal [ 8.4.2020 Devamı
SÜTYENİMDEN YAPSAM Sevgi Ünal [ 8.4.2020 Devamı
DEFOL CORONA Sevgi Ünal [ 23.3.2020 Devamı
SUSMA KADINSAN KONUŞMAN GEREKSevgi Ünal [ 8.3.2020 Devamı
YAŞLININ KUM SAATİ Sevgi Ünal [ 6.2.2020 Devamı
KANAL TEDAVİSİ Sevgi Ünal [ 1.1.2020 Devamı
ÖĞRETMEN OLMAKSevgi Ünal [ 24.11.2019 Devamı
BİREBİR ON BİRSevgi Ünal [ 8.11.2019 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam