Sosyal medyada dönen, aslında hiçbir şey ifade etmeyen “Durum çok ciddi” tümcesiyle başlayan kullanıcıların kendilerinin yapmadıkları paylaşımlardan dolayı korumak için sayfalarına aldıkları bir yazı var.
O yazıdaki konu için değil ama ülkemiz için durum çok ciddi Yüzlerce insan öldü. Binlerce yaralı. Birçok insanda nedense suçlanma psikolojisi içindeler.Ayrıca “Darbeyi onaylayanı ihbar ederim,” diye insanlar üstünde baskı kuranlarbile var…
Zaten aklı başında hangi insan darbeyi savunabilir? Hele böylesini… Gelecek olanlara bakar mısınız? Şimdi yakındığımız neleri aratmazlardı ki…
Öyle oldu, böyle oldu…(Bir tümceyle özetlediğime bakmayın; o gece oğlumun yalnız yaşadığı havaalanına yakın evin üstünden geçen jetlerin bomba etkisi yapan sesine, sesin evde yarattığı gürültülere oğlumla telefonda konuşurken tanık olduğumdaki halimi-özellikle telefon o sırada kesilince ve gerçekten de bombaya ait sanınca o patlama sesini- ömrüm boyunca unutamam. Bu sadece evde kalanların yaşadığı bir durum.Düşünün bir de sokakta o kaosun içinde olanları.)
Sonucu görüyoruz… 208 kişi öldü. 1491 yaralı var. Ölenlerden üçünün asker olduğu söyleniyor. Benim aklım o masum erlerde kaç gündür. O tür videolara çok etkilendiğimden bakamam (zaten videolardaki reklamları atlatsanız bile video süresinden fazla yer alıyorlar) fotoğraflara da ama inanabilmek için kendimi zorlayarak baktım. Söylendiği gibi fotoğraflarda oynama olabilir ama videolarda ne kadar olabilir diye düşünerek içim kan ağlıyor. Halkın eline bırakılan o hiçbir şeyden habersiz Mehmetçiğe yapılan işkenceleri, beş asker öldürdük sıra altıncıda diye bağıranları hep bu videolardan gördüm. Polisin onları korumak istemesini de. O askerlerin ne yapacağını bilmeyen, eli ayağı titreyen erler olduğunu görmemek için kör olmak lazım. Maşa olmuşlar bu olayda. Tabii darbecilerin öldürdüğü polisler de var. Olay iki taraflı… Yine de en çok kafası kesildi mi kesilmedi mi bir türlü tam olarak anlayamadığım askerler gibi askerlerde aklım hep. Onların annelerinin yerine koyuyorum kendimi. Oğlun Doğuya gitmemiş. İstanbul, Ankara gibi terörden bir derecede uzak bir yerde altı ay, bilemedin bir yıl askerlik yapacak ve başına bunlar geliyor. Bir bakıyorsun ki işkence yapılmış evladın Boğaz Köprüsü’nden sallandırılıyor…
Onların meslekleri askerlik değildi. Yapacaklar ve bitecekti… Hatta içlerinde terhisine dört gün kalan vardı. Ve böyle bitti. Bu kadar tutuklamalar arasında o teslim olmuş Mehmetçiklerin katilleri, işkencecileri de saptanmalı ve cezalandırılmalı. Adalet herkes için adalettir; yoksa ona adalet diyemeyiz.
Vaktiyle Ergenekon ve Balyoz davalarında müebbet hapis cezası alan askerler, “kandırıldık” sözleriyle onca yılları heba olarak serbest bırakıldı. Demek ki o davalara sebep olanların “kandırma” özellikleri çok fazla. O zamanlar koskoca iktidarı kandırabildiklerine göre bugün de bu darbeye katılmış çoğu insanı kandırmış olmalılar işte.
Ayrıca bir galeyanla idam isteyenler bu ülkedeki idamların sonuçlarını anımsamalılar. Ben, dün evde yakınımın öldürmeye kalktığı bir arıyı yaralı da olsa tutup bahçeye bırakan biri olarak idama karşıyım. Hani, verdiği canı Allah alırdı? Eğer idam kanunu çıkacaksa önce o adi tecavüzcülerden başlansın. Bayağı bir pislik temizlenir.
Ülkemde terör kol gezerken bir de bu durumların yaşanması gerçekten çok üzücü, kahredici. Yine de daha kötü sonuçlar oluşmadığı için biraz olsun teselli oluyor insan.
Devletin her kademesinde yapılan temizlikle daha huzurlu günlerin bizi beklediğini düşünmek isteyerekyukarıda yazdığım gibi iktidarın yakındığımız yönlerinin artmaması, muhalefetinse unuttuğu muhalefetliği yapmasıen büyük dileğimdir bundan sonra.
Ceyda Sevgi Ünal
|