Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29913694
Bugün Ziyaretçi :  4702
Aktif Ziyaretçiler :  4702

BU ÜLKE BİZİM N’OLUR BİRAZ AKLISELİM
 
Ülkemiz, coğrafi konumu açısından her zaman diğer ülkelerin gözüne batıp duruyor. Üzerinde dönen oyunların asıl nedeni de bu zaten. Öyle ya; kaç ülkede var böyle güneş, böyle deniz, göl, akarsu, ova, dağ, orman… Ve bunların getirisiyle yetişen meyveler, sebzeler. Öyle bir ay durmaksızın yağmur yağan ülkelerden olsaydık… Güneşi görmek için günlerce bekleseydik… Almanya’da bunlara tanık olduğumda yaşadığım iç sıkıntısını hep anımsarım.
 
Ama oradaki durumumu bu kadar güzel olan ülkemdeki iç sıkıntısıyla kıyaslamam bile. Çoğumuz aynı durumdayız aslında. Yakındıklarımızın üstüne bir de o korkunç darbe olayının hâlâ atlatamadığımız şoku gelince… Ardından zaten yıllardır devam eden teröre verdiğimiz şehit sayısının hızla artması, terörün artık durmaksızın, çoluk çocuk, düğün dernek demeden can almaya devam etmesi, üstelik güney sınırımızdaki savaşın içine çekilmemiz bizi iyice bunalttı. Bir de bu karışıklık içinde alınan kararlar, çıkan kanunlar da bizi bunaltmaya devam ediyor.
 
Bunlardan biri de, enerji yatırımı(!) adı altında sadece akarsuları değil geleceğimizi de kurutan HES’lerle, parsellenen doğaya yapılanlar yetmezmiş gibi şimdi de kıyılarla ilgili yıpratıcı uygulama kararları alınması. ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) sürecini hızlandırmaların bu uygulamalara destek olacağı da belirtilerek üstelik. ÇED’in amacı, planlanan projelerin verebilecekleri zararlardan çevrenin korunmasıdır özetleyecek olursak. Bunun için de yönetmeliğinde halka danışacak, onayını alacak süreçler vardır. Deniz kenarlarına yapılacak otellere onay vermenin kolaylaşması, zaten kıyıları yeteri kadar zapt etmiş otellere yenilerini katacak, sahiplerinin de daha zenginleşmesine yarayacak. Bazı sitelerin bile önlerindeki sahilleri, kurdukları büyük iskelelerle denizi, kendilerinin zannetmesine ve bu yöndeki tavırlarıyla vatandaşa kötü muamele yapmalarına tanık biri olarak bu otellerin çoğalmasıyla denize parmağımızın ucunu sokmak için dört döneceğimiz gayet açık. Turizm yatırımı(!) adı altında parası az olup otellerde kalamayan yerli turiste ıstırap vermekten başka nedir bu? Hâlbuki birkaç yıl önce kıyı kanununa uymayan oteller için yıkılma talimatı sözleri ortada dolaşıyordu. Ne değişti de tam karşıtı kararlar alınmaya başlandı?
 
Biz, Karadeniz’de Arap turistler için planlanan ne Yeşil Yol düşleri biliyoruz. O düşler yeşilin kâbusu olacakken halk sayesinde engellendi. Ama nereye kadar? Bu arada milletin iradesine önem verenler, köylü teyzelerin doğup büyüdükleri yerlerde rahatlarını bozup sonrada onların arkasında başkalarının olduğunu öne sürüyorlar. O köylü teyzelerin hayat deneyimleri, öngörüleri, bizden-sizden, hepimizden üstündür. Hele de kızdırmaya görün onları. Tecrübeyle sabit olması gerekiyor ama nedense kulak ve göz ardı edilmekte bir zamanlar milletin efendisi olan köylüler…
 
Büyük illere bakacak olursak bir kentsel dönüşüm vurgunudur dönüp duruyor. Örneğin bu keşmekeşin içinde beton yığını haline doğru yol alan İstanbul, direnmeye çalışsa da o da aynı doğa gibi bu rant peşinde koşanlara ne kadar karşı koyabilecek?
 
İçinde bulunduğumuz kaosun bir yönü olan canlı bomba olaylarının artmasıyla Gaziantep gibi bir ilde kazılmış iki bin mezar hazırda bekletiliyorsa eğer; bu ülkede biraz rahat nefes almak adına çevreye en az zarar verecek projeler üretmek gerekmez mi? Bu projelere öncelikle vatandaşın gönül rızası ruhsatı vermesi gerekmiyor mu?
 
Halkın gidemediği dağların arasındaki yerlere tesisler yapacak yatırımcılara sadece ruhsat vermekle olmuyor. Buralara gelecekler için yollar açılması gerekiyor. O yollar, o güzergâhtaki kaç ormanı talan edecek, ne kadar canlıyı ölüme yollayacaklar?
 
Bu yatırımcıların önünü açacak tesislere verilecek ruhsatların yanında daha da önemlisi, ÇED’i sermayenin önünde bir engel olarak görüp termik ve nükleer santrallara geçit vermek olacak. Faaliyette olan termik santrallerin çevreye verdiği zararı yakından yaşayanlar çok iyi biliyorlar. Bakalım nükleer santrallerin ülkemizin geneline yapacakları onların yanında hangi katsayıda kalacak? Diğer olumsuzluklar yanında ülkemizde terör bu kadar tırmanmışken, komşuluk ilişkileri bu kadar yıpranmışken, durmadan sınıra yakın illerimize roket atar, havan topu yağarken yapılacak nükleer santrallerin güvenli olacağından ne kadar emin olabiliriz? Üstelik sınır komşudan bize rahatsızlık verenleri uyarmak üzere yapılan sınır ötesi harekâtların önümüzdeki günlerde ve sonrasında neler getireceğinin bilinmezliğinde…
 
Bu hassas konuyu daha da hassaslaştırarak, çevreyi “putlaştırılan” olarak göstermek, olayı dinsel yöne çekip tepkileri bastırmak amaçlı olsa gerek. Eğer olaya o yönden bakacak olursak; Allah, kendisinden sonra tapılacak olanın herhalde yarattığı evren, dünya, doğa, çevre olmasını ister. Çünkü çevre olmadan insan bir hiçtir. Zaten var olamaz da. Onun için de yapılan bu benzetme, aslında bir yandan da çevrenin öneminin ister istemez vurgulandığının farkında olunmamasından başka bir şey değildir.
 
Bu ülke bizim!
N’olur biraz aklıselim!
 
Ceyda Sevgi Ünal
 

 

Ekleyen:  Sevgi Ünal
Tarih:  25.8.2016
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Sevgi Ünal Yazıları
YAZMIŞ KIŞMIŞSevgi Ünal [ 28.12.2023 Devamı
YETİŞMEK İMKÂNSIZSevgi Ünal [ 14.8.2023 Devamı
KESİLİYORUZSevgi Ünal [ 2.8.2023 Devamı
ÖLÜMÜN DE HAYIRLISI Sevgi Ünal [ 7.4.2023 Devamı
Ölümün de HayırlısıSevgi Ünal [ 23.3.2023 Devamı
UMUT YILISevgi Ünal [ 1.1.2023 Devamı
KIZ DOĞDUSevgi Ünal [ 10.12.2022 Devamı
HAKKI & HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
HAKKI&HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
HAKKI&HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
14. YIL KUTLU OLSUNSevgi Ünal [ 9.11.2022 Devamı
KADINSAN RAHAT YOKSevgi Ünal [ 21.9.2022 Devamı
STETOSKOPLAR KANLANMASIN ARTIKSevgi Ünal [ 12.7.2022 Devamı
PAYANDAMSevgi Ünal [ 19.6.2022 Devamı
ÜÇ HARFLİLERLE ÇALIŞANLARSevgi Ünal [ 14.6.2022 Devamı
ÖLÜMÜN KAREKODUSevgi Ünal [ 26.5.2022 Devamı
23 NİSAN’IMSevgi Ünal [ 23.4.2022 Devamı
BİBER DOLMASISevgi Ünal [ 11.4.2022 Devamı
14 MART TIP SUSKUNLUĞUSevgi Ünal [ 14.3.2022 Devamı
KADINMIŞIMSevgi Ünal [ 7.3.2022 Devamı
REZİDANSTAN MAHALLE ARASINASevgi Ünal [ 22.2.2022 Devamı
REZİDANS KADINIYIM ARTIKSevgi Ünal [ 5.1.2022 Devamı
DİKEN ÜSTÜ Sevgi Ünal [ 14.9.2020 Devamı
CORONALI BAYRAMLARSevgi Ünal [ 29.7.2020 Devamı
GEYİK MUHABBETİSevgi Ünal [ 17.7.2020 Devamı
BEN BİR KORKAĞIM Sevgi Ünal [ 22.6.2020 Devamı
BABALAR EVİMİZİN DİREĞİDİRSevgi Ünal [ 20.6.2020 Devamı
SÜTYENİMDEN YAPSAM Sevgi Ünal [ 8.4.2020 Devamı
SÜTYENİMDEN YAPSAM Sevgi Ünal [ 8.4.2020 Devamı
DEFOL CORONA Sevgi Ünal [ 23.3.2020 Devamı
SUSMA KADINSAN KONUŞMAN GEREKSevgi Ünal [ 8.3.2020 Devamı
YAŞLININ KUM SAATİ Sevgi Ünal [ 6.2.2020 Devamı
KANAL TEDAVİSİ Sevgi Ünal [ 1.1.2020 Devamı
ÖĞRETMEN OLMAKSevgi Ünal [ 24.11.2019 Devamı
BİREBİR ON BİRSevgi Ünal [ 8.11.2019 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam