Pembeyi çok severim. Tutkuyla hem de. Öyle ki ilk hamileliğimde o zamanlar ultrason olmadığı için cinsiyet öğrenemesek de, içimden hep erkek evlat geçse de tüm bebek hazırlıklarımı pembe renkte yapmıştım. O derece garip bir tutku. Giysilerde de öyle. İçinde minicik bir pembe görsem çiroz bedenime uyuyorsa almak isterim. Yatak odamın ne renk olduğunu söylememe gerek yok. İçindeki örtülerin, tülllerin, bibloların, çerçevelerin, ıvır zıvırların rengini tahmin etmeniz hiç de zor değil. Pembe delisi diyebilirsiniz yani bana.
Gel gelelim şu sıralar pembenin lafını bile duyunca midem bulanıyor. Pembe gibi güzel bir rengi otobüse, trambüse saçma sapan emeller için yükleyip içine kadınları tıkıştırmak… Nasıl midesi bulanmaz insanın? Ve bunun için stant açıp imza toplayanlar erkekler üstelik. Bakın, konu kadını ilgilendiriyor ama erkekler imza topluyor. Kadının söz hakkını görüyor musunuz? Bir kadın da çıkıp “Siz benim yerime nasıl bu kararı veriyorsunuz?” demiyor, diyemiyor. Çünkü böyle bir tutumu kendilerine verilen bir değer olarak kabul ediyor bence. Yoksa başka türlü izah edemeyiz buna destek veren kadınları.
Düşünüyorum bir erkek bir kadının yani anasının, bacısının, karısının ona özel bir otobüse binmesini niye ister diye. Başka erkeklerle bir arada olmasın diye ister. O erkeklere güvenmiyordur çünkü. Ama bu arada kendinin erkek olduğunu unutuyor diyeceğim hayır unutmuyor biliyor bazı
hissettiği şeyleri demek ki. Bir otobüste yabancı bir kadının yakınında olmanın onun için neler ifade ettiğini.
Vallahi ben bir otobüse bindiğim zaman ayakta da olsam ne yapıp ne edip bir kitap açtığım için çevremdeki insanları bakın insanları diyorum erkekleri demiyorum fark etmiyorum bile. Oldu da o gün kitap okumuyorum dışarıyı seyretmek istiyorum veya ayakta kaldım. Hatta metrobüs gibi itiş kakış bir ortamda. Kalırım… Erkek binecek, ayıracak bacaklarını oturacak, onun binmeye hakkı olan bir taşıta ben binemeyeceğim. O kendine çekidüzen vereceğine ben pembe renkle aşağılandığım bir otobüse tıkıştırılacağım.
Bu geldiğimiz duruma sebep olanlar da kadınlar yalnız. Demiyorlar ki “Ben niye bir otobüsle soyutlanıyorum toplumdan?” Bu kadınlar rahatlarına düşkün, vurdumduymaz, erkek ne derse onu yapan, hatta oyunu bile onun istediği partiye veren, onun için her yapılanı lütuf olarak görecek kadar gözleri bağlı, ev işi yap, çocuk doğur, otur aşağı modunda yaşayan kadınlar. Ha, burada ev kadınlarını aşağılamak gibi bir niyetim yok. Ben de kırk yıllık bir ev kadınıyım. Ama ev kadınıyız diye gözlerimiz bağlı, yüreğimiz kilitli gezecek halimiz yok! Bizim omuzlarımızdaki yükler zaten ağır. Bir de bu tür yüklerin farkına varmalıyız. Yarın, öbür gün omuzlarımız iyice çökük, ismimizin esamesi okunmayan günleri kendimiz hazırlamış olmuyor muyuz?
N’olur biraz kendinize gelin kadınlar. Erkeklere “Sen benim yerime nasıl karar veriyorsun?” deyin. Taşın altına sokun elini ucundan da olsa. Sen güya rahat et diye sana pembe otobüs saçmalığı sunan(!) erkek erkek aslında biz, siz kadınları
rahatsız edenleriniz demek istiyor; anlamıyor musunuz? Meydanı onlara mı bırakacaksınız? İnsan gibi, kadın-erkek yaşamak bu kadar zor mu? Rahat etmeleri için derken yani birlikte ulaşımda rahatsız oluyorsa kadın bu rahatsızlığın içeriği nedir? Neden akıllar hep bacak arasında?
Ve neden bu ülkede kız çocukları ve kadınlar üzerinden eller çekilmiyor, rahat bırakılmıyorlar, adlarına kararlar alınıyor, niçin bir kişilik olarak kabul edilmiyorlar? Buna zemin hazırlayanlar kimler?
Bu arada isteyen kadın karma otobüse de binebilecekmiş. Allah razı olsun. Lütfedilmiş… Bu konuda karma otobüse binen kadın için “aranıyorsa biner kadın,” diyenleri unutmadık. Ne gözle bakılacağı malum o kadınlara. Böyle böyle kadını yaşamdan koparmak, sosyal hayatın dışına itmek, eve tıkmak maksatlı, sırf kadını cinsel obje olarak görenler yüzünden ülkemizde uygulamaya konulmak istenenlerden biridir pembe otobüs saçmalığı.
Buna rağmen hâlâ bilinçsizce o kampanyaya imza atmayı düşünüyorsan önce biraz bunları düşün pembe otobüsü “yoğun talep” eden hemcinsim.
Senin yerine kendine sahip olamayan erkeklerin bineceği otobüslerin kampanyalarını imzala.
Ceyda Sevgi Ünal
|