Son günlerde duyduğum en güzel haberlerden biriydi. Duyduğumda bir şeyler olacak ülkemde artık diye düşündüm. Kızlarımız rahat edecek; bu kıpırdanma ülkeme yayılacak diye içimi bir sevinç kapladı.
Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin Berberler ve Kuaförler Esnaf Odası ile işbirliğinden bahsediyorum. Bu projeyle, Gaziantep’teki kuaförler 18 yaşından küçük kızlara gelin başı ve makyaj yapmama kararı almışlar. Bu kararlarını da halka iş yerlerinin camlarına '18 yaşından küçüklere gelin başı ve makyajı yapılmaz' afişleri asarak ilan edecekler.
Ama ne oldu; birkaç gün sonra İstanbul gibi bir ilde sadece bir hastanenin kayıtlarında 5 ay içinde 18 yaşın altında 115 hamile çocuğun olduğunu öğrendik. Üstelik bu çocuklardan 38’i, 15 yaşından küçükmüş. Hiç kimse bu hamileliklerden hiçbirini yasal zorunluluk olduğu halde savcılığa bildirmemiş. Aylar sonra durumu fark eden vicdanlı bir görevli, tutanak hazırlayıp savcılığa bildirmiş. Bildirmiş ama hakkında inceleme başlatılıp iki kez görev yeri değiştirilmiş. Geçen süreçte soruşturma açılsa da sonuçsuz kalmış bu vahim olaya Sağlık Bakanlığı müfettiş yönlendirmiş.
Bu çocuklardan ikisi 2003 yılında doğmuş biliyor musunuz? Daha çocukluklarını yaşayamadan, çocuklarını kucaklamış o çocuklar şimdi neredeler, kimlerle beraberler, kimlerin elindeler kimse bilmiyor. Bu çocuklara tecavüz edilmiş. Durup dururken hamile kalmamışlar. Hani o “Rızası vardı,” falan diye saçma sapan sözler sarf edenler var ya bir daha yazıyorum 2003 doğumlu çocuğun ne rızası, nasıl rızası olabilir? Tabii 9 yaşında kızla evlenilebilir diyenlerin zihniyeti ülkeye yayıldıkça bu tecavüzler artıp duracak.
Bu bir hastaneden, üzerinden aylar geçtikten sonra duyabildiklerimiz. Peki diğer hastaneler? Hastaneye ulaşmayan, ulaştırılmayan çocuklar… Onların doğurdukları, geleceklerinin ne olacağı şüpheli çocuklar… Ve bunlara tecavüz eden alçaklar? Neredeler? Niçin araştırılmıyor? Niçin cezalandırılmıyorlar? Bu çocukların 39’u Suriyeli üstelik. Hani o “Düşene kapımızı açtık,” denilen ailelerin çocukları. Zaten o çocuklar hakkında büyük şehirlerden kamplara gelip evlenme vaadiyle çocukları alıp kötü emellerine alet edenlerin haberini daha önce okumuştuk.
Mademki güya yanlış anladığımız söylenen yasanın açıklaması bir ara, “Tecavüzcüye evlilik yoluyla cezadan kurtulma imkanı kesinlikle getirilmemektedir. Tecavüz suçunun failleri bu düzenleme kapsamı dışındadır.” şeklinde yapıldı; bulun bu ahlaksızları o zaman, bulun cezalandırın.
Ülkemizde son yıllar, çocuk tecavüzleri yılları oldu. Kız çocuk, erkek çocuk dinlemiyor bu tecavüzcüler. Düşünün sadece 2017 yılında 387 çocuğun dünyası kararmış. Başları yanmış. Tabii bunlar ortaya çıkanlar.
Bizim bu insanlık dışı olayları duydukça içimiz yanıyor. Yazıyoruz, haykırıyoruz. Her çocuk, bizim çocuğumuz. Yeni tecavüz haberleri art arda gelmeye devam ediyor. Adeta ellerimiz, kollarımız bağlı. Yani bize de tecavüz ediyorlar bunlar.
Bu çıbanbaşlarının rahat hareket etmesini engelleyen yasalar çıkmadıkça, uygulamaya geçilmedikçe anlaşılıyor ki o güzel düşüncenin ürünü olan gelin başı yasakları da yüreğimize su serpemeyecek.
Ceyda Sevgi Ünal
|