Son zamanlarda gündemde olan kredi kartı borcunun taksitlendirilmesi kanunu duyunca acı acı gülümsedim.
Nasıl gülümsemeyim? Her hesap özeti alışımda ağız dolusu okuyup duruyorum beni esir eden bankaya. Benimki özel bir banka. Ama fark etmez; banka bankadır. Baksanıza; benim dört ay önce mecbur kalıp sığındığım özel bankanın yaptığı iyilik(!) şimdi yeni bir şeymiş gibi lanse ediliyor.
Şimdiki aklım olsaydı ya da başıma gelecekleri bilseydim hiç her ay “Kart borcunuzu taksite bölelim, rahatlayın,” diye peşimde dolaşan bankama uyar mıydım? Büyük söylemeyeyim ama bundan sonra hiçbir bankanın sözüne kanmam diye düşünüyorum.
Şöyle oldu; aşmış gitmiş borcumun her ay anca asgari tutarını ödeyebildiğimde hemen bir mesaj gelirdi telefonuma. Bir iki derken borç bıçak gibi kemiğine dayandığından cazip geldi. Belirtilen numaraya bir mesaj attım dedikleri gibi. Anında yanıt geldi; “Borcunuzu on iki aya böldük şu kadar da faiziyle birlikte,” diye. Baktım; faiz, borcumun altıda biri. “Olsun,” dedim çaresiz. Bir yandan da kartımı kullanmaya yani alışverişe devam etmek zorundayım tabii ki. O yüzden kafam karıştı birden ama yeni harcamalarım, ayrı bir hesap özetiyle gelir herhalde diye düşündüm. Bir sonraki ay ekstreye bakınca bir de ne göreyim; benim o taksitlendirilen borcumun ilk taksiti yeni ekstrenin de içinde değil mi? Yani on iki aya bölünmüş faizli borcum, yeni ekstremde o ayki harcamalarımdan biri olmuş; pis pis sırıtıyor. Gözlerime inanamadım. Bu borç taksitlendirmesi falan değil; düpedüz soygundu. Hem de bir yıl devam edecek, belimi bayağı bükecek bir soygun. Nitekim hemen öyle olmaya başladı. Kartım yine o “gelin borcunuzu taksitlendirelim,” denen düzeye çıkıverdi.
Ben yandım, kimse yanmasın diyorum da başka bir şey demiyorum. Çok sinir bozucu bir durum. İnsanı aptal yerine koymak bu! Uğraşıyorum; elbet bir gün borcumu sıfırlayacağım. Sonra elveda bilmem ne bankası… Keşke tüm bankalara elveda diyebilsek.
Bir ara bir reklam vardı. “Yok birbirimizden farkımız” diye başlayıp aslında farklarını ortaya koymak için yapılmış bir reklam.
Doğrudur yok birbirinizden farkınız bankalar… Elini kaptıran kolunu alamıyor çünkü sizden…
Ceyda Sevgi Ünal
|