Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29940768
Bugün Ziyaretçi :  14702
Aktif Ziyaretçiler :  5924

DİPTE
 
Adam kararlıydı bugün bu işi halletmeye. Şimdi elinde kumanda, üzerinde pijamalarıyla televizyonun karşısında olmayı istese de.
 
Kadınlardan biri sızlandı.
 
* Gezme diye getirdiğin yere bak! Kaç saattir buradayız.
 
Diğeri hiç yapmadığını yaptı onu destekleyerek
 
* Evet ya, dönelim. Çocuklar merak eder.
 
Öğleden beri süt liman denizle aynı sükûneti paylaşıp ağzını sadece sigara ve simide açan adam, ellerini göğsünde kavuşturarak
 
- Dönemeyiz dedikten sonra var gücüyle asıldı küreklere, hedefi ufukmuşçasına. Geldiklerinde tepede olan güneş, denizle oynaşmaktan yorulmuş, yavaş yavaş partneriyle vedalaşmaktaydı
 
Kadınlar çift kişilik koro misali aynı ağızdan,
 
* Neden?
 
* Bugün burada aranızdaki meseleleri halletmeden eve dönmeyeceğiz.
 
Karşısında oturan iki kadın bakıştı; Celil'in ağzından çıkan laflara yükledikleri anlamları birbirlerinin gözlerine taşıyarak…
 
Ooo… Şimdiye dek hiç ilginç gelmemişti bu tipler; ama eğlenceli olacağa benziyor diyerek tek düze geçen gününde bir canlılık aradığını belli etti deniz.
 
Düşündü adam, Serap, Sevgi ve Serdar'ı. Onlar doğsun diye annesi köyden Esma'yı kuma diye getirince başlayan hengameyi…
 
Nuran, simidinin son parçasını attı suya; etrafta uçan bir martı kalmamasına aldırmayarak… Denizin, maviyle yeşili birleştirip kenarı beyaz oyalı dalgalarda özgürleşmesini seyretti bir müddet. Huzuru bulan bakışları Esma'nın yüzüne döner dönmez nefrete dönüştü.
 
* Hep bunun yüzünden, dağdan geldi bağdakini… Cümlesini tamamlayamadan atladı Esma,
 
* Esas sen bize rahat vermiyorsun be. Bütün gün neler çektiğimizi bir bilsen Celil.
 
Adam, akşamları eve gelince kadınların gündüz birbirlerini hırpalamasından oluşan morluk ve çiziklerin üstünden geçip onları nasıl sabitlediğini karşısındakilere hatırlatarak,
 
- Aslında sizi artık dayak değil, şu denizin dibi paklar diye tehdit savurdu.
 
Nuran, madem eteklerdeki taşlar dökülecek artık susmayacağım düşüncesiyle
 
- Bütün bunlar ananın yüzünden. Daha çok çekeceği var, öyle felç olmakla kurtulamaz günahlarından. Çok ahımı aldı der demez Celil, Nuran'ın geçmişini bir güzel anarak,
 
* Anamın adını ağzına alma karı, zaten elini değdirmiyorsun zavallıya
 
Denizi yalayarak hızla çıkan Celil'in sağ tarafındaki kürek, Nuran'ın kafasını tutturamasa da omzuna kuvvetlice indi
 
- Bütün iş ben de zaten. Ananı yıka, doyur, altını al. Çocuklar, yemek, çamaşır, bulaşık. Nuran'ın bütün gün elinde kumanda o kanal senin, bu kanal benim.
 
* Yapacaksın tabii, zırt pırt doğurma sende kızım diyen Nuran, bir eliyle göğsünü aşağıya doğru sıvazladı. Oh canıma değsin mesajını alan Esma,
 
* Bundan sonra ağır iş yapmam zaten. Şimdi söylüyorum, ben yine gebeyim.
 
Sadece kayığa hafifçe vuran dalga sesi duyuluyordu aniden bastıran suskunluğun ortasında. Celil'in donuk yüzüne gelen şaşkınlık ifadesi birkaç saniyede gülümsemeye terk etti yerini. Bir sigara daha yakmak istedi. Pakettekiler, sandalın içine birer ikişer düşüverdi titreyen ellerinin arasından
 
* Niye daha önce söylemedin gülüm bana bunu? Ne zaman doğacak? Annem duyunca ne çok sevinecek. Hemen dönelim.
 
- Gebe falan değil, ya! Geçen gördüydüm adetli pamuklarını. Yalancı bu!
 
Duyduklarına inanamıyordu. Bir de hamilelik çıkmıştı ortaya. "Dur bakalım daha neler olacak, bugün bana iyi eğlence var. Arada istiyor böyle şeyler, canım. Bütün gün o dalga senin bu dalga benim kıyı kıyı gez. Monoton hayatımda bir renk oldunuz bugün ya. Ne diyeyim sağ ol millet" dedi deniz.
 
Sandalı sahil yönüne çeviren Celil, aldığı bebek haberiyle batan güneşin ılığına sırtını vermenin hazzını birleştirmiş; bir heves, kürekleri daha hızlı çekerken aniden ellerini ayırdı onlardan.
 
- Yeter ya! Adamın sevincini kursağında bırakıyorsunuz. Anlaşın diyorum; ama halinize bakılırsa sizden bir bok olmaz. Kızım, sen emin misin gebe olduğuna?
 
- O nasıl soru ya? Valla fena oluyorum,
 
Celil, başını arkaya atıp gözlerini kapatan Esma'nın yanına gitti yavaşça. İteledi Nuran'ı. Başörtüsünü çözdü Esma'nın, yeleğinin ve kollarının düğmelerini açtı. Denizden bir avuç su aldıktan sonra elini silkeledi; yüzünü, bileklerini sıvazladı kadının.
- Tamam gülüm, tamam Esmam geçti, geçti.
 
Nuran midesinden boğazına kadar çıkan bir acıyla nefes nefese kaldı
 
- On tane de doğursan nikah bende. Kötü bir karı olsam, fişçiklerim Celil'i attırırım seni evden.
 
Kendine gelen Esma'nın yeşil gözleri koyulaşmaya başladı. Burun delikleri bir açılıp bir kapanırken titreyen elindeki işaret parmağını Nuran'ın gözüne sokarcasına salladı.
 
- Hıı, çok yaparsın. Adamın senin yanına uğradığımı var?
 
Doğru söylüyor diye geçirdi içinden kadın. Ne zaman Esma adetli, ne zaman loğusa; o zaman, hasret kaldığı erkek teni dayanırdı Nuran'ın bedenine. Ömrü, Esma'nın artık günlerini beklemekle geçmiyor muydu? Düşüncelerinden sıyrıldı devam eden laflarla,
 
- Dağdan geldin falan diyorsun da meraklısı değildim. Celil'in anası görücülüğe gelmeseydi sevdiğime varacaktım; olmadı işte.
 
Nuran'ın, yüzü aydınlandı birden. Eline geçen fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için haykırdı,
 
- Kim kız o? Duy bak Celil, elin orospusunu sana karı diye getirmiş anan. Herifle oynaşmış oynaşmış, gelmiş senin koynuna girmiş
 
Namus kavramına girince işlerin değişeceğini hissetti deniz. "Biraz şunları sallarsam kayığın havası değişir" diye düşündü; yolladı orta boy dalgalarını. Üçü de hissetmediler bile gelenleri…
 
Celil'in yüzü tekrar donuklaştı. Bir hışımla çarptı kürekleri denizin suratına. Uzun bir duman yolladı havaya, ortası sararmış gür bıyıklarının arasından. Ardından bir uzun daha… Kızarmaya başlayan suratındaki çipil gözlerini açarak
 
* Doğru mu bu? Yavuklun var mıydı? Söyle!
 
- Yok valla, bakışıyorduk sadece.
 
- Yalan Celilim. Evleneceklermiş, duymadın mı?
 
- Sus Nuran! Söyle, ne halt ettin o adamla? Nerelerini ellettin? Daha neler yaptın? Kim bu deyyus?
 
* Ben bir şey yapmadım ya.
 
- Yalan Celilim yalan. Bak sana söylüyorum, o çarşaftaki kana da inanma. Kim bilir ne katakulli yaptı bu sana?
 
Esma ayağa fırladı aniden. Sandala ilk bindiğindeki ürkekliğini unutmuş, bağıra çağıra konuşmaya başlamıştı
 
-          Siz ne diyorsunuz ya? Kız oğlan kız geldim ben. Karnımdaki bebe üstüne yemin ederim
-           
Ben demiştim" dedi deniz. "Namus meselesi karıştı işin içine bir kere; hayırdır inşallah. Varlığını hissettirmenin yolunu bulmalıydı. "Şeytan diyor; alaşağı et bunları" fikrini hemen savıverdi aklından.
 
* Karnındaki bebeymiş! Ne malum senden olduğu Celilim?
 
"Yılların intikamı işte böyle alınır" ifadesinin yüzünü kaplamasına aldırış etmeden söyledi Nuran bunları, bir yandan Esma'yı iteleyip kakalayarak.
 
* Ya sen nasıl bir insansın abla. Açtırma ağzımı şimdi benim.
 
* Aç da görelim.
 
Esma iki elini beline koyarak şirret bir ifade ile
 
- Kasabı anlatayım mı?
 
* Ne diyorsun sen kız, ne kasabı?
 
Nuran, kasap lafını duyar duymaz lafın nerelere varacağını hissedip anlamazlık numarası ile durumdan sıyrılmayı düşüne dursun,
 
* Bakışmalar, paketleri alırken ellerinizi birbirine değdirmeler falan
 
Kadın, kasapla bahsedilen durumdaki hissettiği ürpertiyi anımsadı bir an. Hemen kendini toplayarak
 
- Bana bak bana, ben şimdi diye hışımla ayağa kalktı; kendisine aldırmadan konuşmasına devam eden Esma'nın üstüne hamle yapmak üzere.
 
- Arada espriler, kıkırdamalar gırla. Mart kedisinden betersin be.
 
Nuran, "tabii" diye geçirdi içinden "hanımın tuzu kuru, ben kadın değil miyim be? Sen Cemil'in altında, ben yorganın. Nasıl geçiyor gecelerim benim, kim biliyor?" Daha fazla kendini tutamayıp kıpkırmızı olan yüzünde büyüyüp tükürük saçmaya başlayan ağzı ile okkalı bir küfür savurarak Esma'nın saçlarına hücum etti. Bu kez gelen kürek, hedefi şaşırmayıp ikisinin de kafalarına teker teker indi. Acıyla kıvrandılar.
 
Bu kadınlar birbirinden betermiş be! Zavallı adam diyen denizi tasdiklercesine bağırdı Celil
 
* Köyde de, İstanbul'da da boynuzlu boynuzlu gezdirdiniz beni ha? Namussuz şerefsizler!
 
İki kadın birbirlerinin koluna girdiklerini Celil'in cebinden çıkan bıçağı görünce fark ettiler. Söylediklerini yalanlamayı düşünseler de vazgeçtiler. Bıçağı sandalın ortasına koydu adam. Pakette son kalanı da yaktı; derin bir nefes çekti. Hiç konuşmadan dudaklarını bir sigara içimine teslim etti.
 
"Fırtınadan önceki sessizlik" dedi deniz. "İyi bilirim ben bunu"
 
Adamın inip çıkan göğsü ile titreyen kadınlar arasındaki gizli ritmi gördü güneş, kalan son ışınını toplarken. Sandal ve kürekler, biraz sonra başlayacağını tahmin ettiği hüzzam makamının enstrüman parçaları olacak gibi geldi ona. Artık locayı ay ve yıldızlara terk etme zamanıydı. Nasıl olsa protokolde deniz vardı; yarın ondan alırdı haberleri
 
Celil, o şartlarda kendisinden beklenmeyen sakin bir üslupla ikisini de artık istemediğini söyledi kadınlara: Nuran köye dönecek, Esma bebeği aldıracaktı. Ayrıca çocukların kendisinden olup olmadığına da baktıracaktı.
 
Duydukları karşısında kadınlar birbirlerine sarılarak yüksek sesle ağlamaya başladılar. Artık başı ağrımaya başlayan deniz, bir an önce onların kıyıya ulaşması için kayığı ittirmeye, dalgalarını rahatça yarması için küreklere yardım etmeye başladı.
 
Bir müddet sonra, Celil durdu. Sigara aradı ceplerinde. Bulamadı, küfür ederek başını ellerinin arasına aldı. Nasırlı elleri ile saçlarını yolarcasına çekmeye başlamış, ağlıyordu. Kadınlar, gözleriyle "bütün bunlar senin yüzünden" mesajını sessizce yolluyorlardı birbirlerine, Kocalarını hiç bu halde görmemişlerdi
 
Daha önce de benzeri yaşanan sessiz dakikalar ardı ardına eklendi birbirine. Herkesin iç hesaplaşma yaptığı yüzünden okunuyordu. Günün bitmesiyle çöken akşam hüznü, sandaldaki hüznün yanında sönük kaladursun bıçağa uzanan bir el, kendinden geçercesine bileklerine üst üste derin kesikler atmaya başladı. Damarlardan fışkıran kan, özgürlüğünü kutluyordu. Sandaldakilerden biri atıldı "ne yapıyorsun, kendine gel" diyerek; ama ne onu durdurabildi; ne de
 
- Allah kahretsin! Yeter! Dayanamayacağım artık bitsin bu çile. Hepiniz rahat edin bensiz. Kıçınıza kına yakın. Hakkım haram olsun; hayatımı mahvettiniz diye bağıran, diğerini… Her şey bir anda olup bitti. Yüzüne koca bir tokat gibi çarpan vücutla sarsıldı deniz.
 
İrkildi… Böyle bir şey beklemiyordu. Kendini toparlayamadı başına gelenin şaşkınlığından. Oysa saatlerdir şahit olduğu tartışmalara, avaz avaz bağırmalara, birbirine yapılan hamlelere, kafalara inen küreklere alışmıştı. Sandaldakinin donmuşluğunu paylaştı bir müddet. "İmdat diye bağırması niye? Neden çırpınıyor ah ettiği hayata dönmek için" düşünceleri hızla geçti zihninden sularında debelenen için.
 
Eli ayağı kesildi, kala kaldı öylece. Şu batıp çıkana mı yansın, yoksa yanında can çekişene mi düşüncesiyle acıyarak baktı sandalda kalana. Duyduğu canhıraş feryatlar, saatlerdir şikâyet ettiği seslerden utandırdı onu. İkisi de çaresizdi. Kayıktaki isyan ederken; kabullendi deniz misafirini… Ölümlüye bağrını açtı. Sardı sarmaladı; uykuya yatırmaya hazırladı onu.
  
Ekleyen:  Sevgi Ünal
Tarih:  19.11.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Sevgi Ünal Yazıları
YAZMIŞ KIŞMIŞSevgi Ünal [ 28.12.2023 Devamı
YETİŞMEK İMKÂNSIZSevgi Ünal [ 14.8.2023 Devamı
KESİLİYORUZSevgi Ünal [ 2.8.2023 Devamı
ÖLÜMÜN DE HAYIRLISI Sevgi Ünal [ 7.4.2023 Devamı
Ölümün de HayırlısıSevgi Ünal [ 23.3.2023 Devamı
UMUT YILISevgi Ünal [ 1.1.2023 Devamı
KIZ DOĞDUSevgi Ünal [ 10.12.2022 Devamı
HAKKI & HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
HAKKI&HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
HAKKI&HAKİYESevgi Ünal [ 20.11.2022 Devamı
14. YIL KUTLU OLSUNSevgi Ünal [ 9.11.2022 Devamı
KADINSAN RAHAT YOKSevgi Ünal [ 21.9.2022 Devamı
STETOSKOPLAR KANLANMASIN ARTIKSevgi Ünal [ 12.7.2022 Devamı
PAYANDAMSevgi Ünal [ 19.6.2022 Devamı
ÜÇ HARFLİLERLE ÇALIŞANLARSevgi Ünal [ 14.6.2022 Devamı
ÖLÜMÜN KAREKODUSevgi Ünal [ 26.5.2022 Devamı
23 NİSAN’IMSevgi Ünal [ 23.4.2022 Devamı
BİBER DOLMASISevgi Ünal [ 11.4.2022 Devamı
14 MART TIP SUSKUNLUĞUSevgi Ünal [ 14.3.2022 Devamı
KADINMIŞIMSevgi Ünal [ 7.3.2022 Devamı
REZİDANSTAN MAHALLE ARASINASevgi Ünal [ 22.2.2022 Devamı
REZİDANS KADINIYIM ARTIKSevgi Ünal [ 5.1.2022 Devamı
DİKEN ÜSTÜ Sevgi Ünal [ 14.9.2020 Devamı
CORONALI BAYRAMLARSevgi Ünal [ 29.7.2020 Devamı
GEYİK MUHABBETİSevgi Ünal [ 17.7.2020 Devamı
BEN BİR KORKAĞIM Sevgi Ünal [ 22.6.2020 Devamı
BABALAR EVİMİZİN DİREĞİDİRSevgi Ünal [ 20.6.2020 Devamı
SÜTYENİMDEN YAPSAM Sevgi Ünal [ 8.4.2020 Devamı
SÜTYENİMDEN YAPSAM Sevgi Ünal [ 8.4.2020 Devamı
DEFOL CORONA Sevgi Ünal [ 23.3.2020 Devamı
SUSMA KADINSAN KONUŞMAN GEREKSevgi Ünal [ 8.3.2020 Devamı
YAŞLININ KUM SAATİ Sevgi Ünal [ 6.2.2020 Devamı
KANAL TEDAVİSİ Sevgi Ünal [ 1.1.2020 Devamı
ÖĞRETMEN OLMAKSevgi Ünal [ 24.11.2019 Devamı
BİREBİR ON BİRSevgi Ünal [ 8.11.2019 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam