"Suriye çatlarsa bütün bölge değişir" demişti bir ara Esad. O zamanlar içimden bak çatladı bize doğru akıyor demiştim Suriyeli mültecileri düşünerek. O gün espriyle yaklaştığım durum bugün gerçek olmak üzere.
Obama ve Kerry kırmızı çizgimiz diye tutturmuş gidiyorlar. Engel falan dinledikleri yok. Şöyle bir gelip bir gidecekler havası içindeler. Sabırsızlıkları gittikçe artıyor. Eğer kimyasal silahların olduğu yerler vurulacaksa sivil halk bundan nasıl zarar görmez anlaşılır gibi değil. Ayrıca evlerine sağlıkla dönsün diye dua edilen ABD askerlerinin Irak'taki kara operasyonunda neler yaptıklarını biliyoruz. Allah'tan öyle olmayacak ama yine de sivil halk zarar görecek. Maksat sivil halkı korumak değil miydi peki?
Dertleri sivil halkı korumaksa Mısır'dakiler gözlerine koçan olarak mı görünüyor? Bizim yöneticiler, Mısır'da keskin nişancılar tarafından öldürülenlere ağlarken duruma ABDnin hiçbir tepki göstermediğini bile bile yani katı yüreğini göre göre Suriye'ye gösterilen bu ilgiye ne anlam veriyorlar?
Geçen yazımda Esad'ın kafası kızarsa rüzgarı bile bizimle aynı olan Suriye'den gelecek kimyasal saldırıyı yazmıştım. ABD biz her zaman Türkiye'nin yanında olacağız diye teminat vermiş. Ne yapacak? Askerini yollayacak. Zaten bir sürü Amerikan askeri ülkemizde değil mi? Bunlar camiye ayakkabı ile girdiler, bunlar camide içki içtiler, bunlar camide seviştiler diye gezi eylemcilerini ağzına sakız eden zihniyetten, ABD askerlerinin camimizde Kuran yırtmalarını bir kez bile duydunuz mu? Bunlar mı bizi koruyacak? Askerlerimizin kafasına çuval geçiren bunlar değil miydi?
Bu arada hükümetimiz yapılacak operasyonu yeterli görmediğini, Esad yönetiminin tamamen ortadan kalkmasını sağlayamayacağını bildirdi. Fransa her zamanki gibi savaş çığırtkanı olarak en önde. Almanya operasyona karşı çıkıyor hatta bu şartlarda patriotları kullanmamıza izin vermeyeceğini bildiriyor. İsrail sınırlarında gerekli önlemleri almış durumda ve seyirde ama bu seyirde pek hayır yok. Rusya ise ABDnin kimyasal silah masalı uydurduğunu tekrarlıyor ve gemilerini Akdeniz'e yolluyor. İran ise yapılacak operasyonun çok kötü sonuçlar yaratacağını söyleyerek aslında tehdit ediyor. Olası bir karışıklıkta diğer Arap ülkeleri de ister istemez duruma müdahil olacaklar. Suriye, zaten operasyona gereken karşılık verilecektir diye kafa tutuyor.
Bu arapsaçı nasıl çözülür? Eğer çözülebilirse çözülme sırasında bayağı tel kopacağı aşikar. Kel kalan yerlere tekrar saç gelir mi? Gelebilirse neye mal olur? Sorular çok…
Cevap verecek yok!
Ha, bu arada kaçırılan ve henüz kurtarılamayan iki pilotumuzun da aileleri, çoluk çocukları var demeden de geçemeyeceğim.
|