Hani klasik bir ninni vardır. Dandini dandini dastana ile başlayan. İçinden danalar geçer ninninin. Yok lahana bostanına girerler, yok bostancı kovar lahanaları yemesin diye danaları.
Uyumanın bununla ne alakası varmış şimdi anlıyorum. Dana uyumak için bir numara…
Sabah kasaba gittim. Ete zam gelmiş. Ramazan öncesi her sene olan ama bu sene özellikle yokluk hissettirilerek yapılan bir zam bu.
Et ve Süt Ürünleri Kurumu yetkilisi “dağda bayırda canlı hayvan arıyoruz. Canlı hayvan yok!” dedi Tv de izledim. Bir yetkili bunları söylüyor… Ağzım açık kaldı. Yukarıdaki ninni aklıma geldi. “Bir de lahana tarlasına bakın beyefendi!” demek geldi içimden. Eskiden tarlaya giren danayla çocuklar uyutulurmuş, şimdi dağda bayırda aranan danayla tüketici uyutuluyor.
Ben kasabıma saf saf “piyasada et yokmuş, canlı hayvan aranıyormuş” deyince. Kasap, “yapma abla, biz işin içindeyiz. Üretici zam gelecek diye elinde tutuyor hayvanı. Bekletiyor. Ramazanın ortasında bak nasıl bollaşacak et. Biz alıp kendimiz kesiyoruz. Hep “gelin” diye çağırırlardı üreticiler. Şimdi biz arıyoruz, cevap bile vermiyorlar” demesin mi…
Bu arada asgari ücretle çalışan birinin et alması hayal zaten. Onlar her sene olduğu gibi Kurban Bayramı’nı bekliyorlar et yemek için. İyi kötü ayda birkaç kilo da olsa evine et alabileceklerin gittiği yer olan, kasaplardan oldukça ucuza satan Et ve Süt Ürünleri Kurumu’nun satış mağazasında reyonlar boş. Kasaplar da “4000 kilo istiyoruz, 500 kilo yolluyorlar” diyorlar. Zam zaten yapılmış ama kiloda bir lira da olsa yeni bir zamla bir üretici 50 bin lira kar edebiliyormuş bir çırpıda. Düşünün artık.
Bir de bu işlere bulaşanlar Ramazan’da oruç tutup, namaz kılacaklar.
E, Allah kabul etsin arkadaşım. İşiniz zor…
|