Efece Haber Gazetesi

Kilis Yardımlaşma derneği

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı

Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ

DEVAMI

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

Devamı

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj

Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı

AKPINAR Mart 2017 Sayısı

Bir insanlık dersi...

Orhan SELEN

Devamı

Hava Durumu Bilgileri

Döviz Kurları

Anket

Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler

Toplam Ziyaretçi : 29913082

Bugün Ziyaretçi : 4072

Aktif Ziyaretçiler : 4073

OSMANLICA ÜZERİNE GEYİK

1928’de Latin harflerine geçtikten sonra yetişen kuşaklar dedelerinin mezar taşlarını okuyamadılar.
Bu acı gerçek yıllarca yaşandıktan sonra konuyu ilk parmaklayan kimdi dersiniz?
Şeriatçılardan, Osmanlıcılardan, kafatasçılardan birisi değil,
Türk solunun en çok tanınan yazarı Çetin Altan.
Sonrası kendiliğinden geldi.
Ben de birkaç kez yazdım.
Dedelerimizin değil de atalarımızın mezar taşını okuyamamak gerçekten tuhaf bir durumdur.
Ancak sadece mezar taşı okumak için eski harfleri öğrenmeye kalkmak “kel başa şimşir tarak” sözünü doğrulamaktan öte yarar sağlamaz.
Bir başka soru var ki, Osmanlıca diye tutturanların buna yanıt vermesi gerekir.
“Osmanlıca diye bir dil var mıdır?”
Bir dilin var olması için o dilde türküler bulunmalı.
Osmanlıca türkü bilen veya duyan var mı?
Ortada Arap harflerinden oluşan bir alfabe var.
Dil alfabe ile özdeşleşmez.
Osmanlı’da da konuşulan ve yazılan dil Türkçeydi.
Nedim Şiirlerini Arap alfabesiyle Türkçe yazıyordu.
“Bu şehr-i Stanbul ki bî misl-ü bahâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır.”
Halk bu yazılanları anlamıyordu çünkü kullanılan kelimeleri bilmiyordu.
Karacaoğlan da şiirlerini Arap alfabesiyle Türkçe yazıyordu:
“Eş kır atım meydan bizim
Yardan haber geldi bu gün
Yüklenmişken gam yükünü
Saza ceylan geldi bu gün”
Halk bu yazılanları anlıyordu çünkü bu kelimelerle konuşuyordu.
Osmanlıca diye bir dil yoktu ve hiç olmadı.
Asıl konu Arap harflerinden Latin harflerine geçiştir.
Buna “Harf Devrimi” denilmektedir.
Nedir Harf Devrimi?
Türkiye'de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Yeni Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında Kanun"un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleştirilmesi sürecine genel olarak verilen isimdir. Bu yasayla o güne kadar kullanılan Osmanlı Alfabesi'nin yerine, Latin Alfabesi'nin Türkçeye uyarlanmış bir biçimi kabul edilmiştir.
Türkler 10. yüzyıldan itibaren İslam dini ile birlikte (eskiden İslam kültürünün vazgeçilmez ögesi sayılan) Arap alfabesini de Türkçe ses sistemine uyarlayarak benimsemişlerdi. Bunu izleyen 900 yıl boyunca Türkçe'nin gerek Batı (Osmanlı) gerek Doğu lehçeleri, Arap alfabesinin Türkçeye uyarlanmış bir biçimi ile yazıldı.
Latin harflerine geçildiğinde “ bir günde halk cahil bırakıldı” diyen ahmaklar biraz kitap karıştırsalar, o yıllardaki okur-yazar oranlarını görecekler ama bunu yapmıyorlar.,
Okur yazar oranı söylenenlerin tümüyle yalan olduğunu kanıtlıyor.
İşte okur-yazar oranlar:
1923 : % 2.5 ,1927 : % 8.1 ,1935 : % 20.4
1928’de harf devriminin yapıldığı göz önüne alınırsa okur-yazar oranının 7 yılda ikiye katlandığı görülür.
Osmanlının hiçbir döneminde okur yazar oranı % 5’i geçmemiştir.
Çünkü en başta kendilerini din adamı diye yutturanlar halkın okur-yazar olmasını istemiyorlardı.
Bu gün Türkiye’de bazı çevreler Cumhuriyetin kuruluşu ile başlayan devrimin rövanşını almaya uğraşıyor.
Bunun en güzel kanıtı ilkokullara kadar indirilen İslam’da bulunmayan örtünmedir.
Karşı devrimcilerin gözleri öylesine kararmış ki Katolik rahibelerinin örtünme biçimi olan türbanı İslam’a monte ettiler.
İnternette bunlar için dolaşan çok güzel bir geyik muhabbeti var:
“Bunlar ya Allah’tan korkmuyorlar, ya da öteki dünyadaki sorular çaldılar”

Ekleyen: Orhan SELEN

Tarih: 5.1.2015

İzlenme:

Yazdır:Yazdır


Eklenen Yorumlar

Orhan SELEN Yazıları
UNUTKANLIK SALGINI	Orhan SELEN [ 17.9.2021 ] Devamı
ACI BİR UYARI	Orhan SELEN [ 1.8.2021 ] Devamı
MODERN ANKARA NEREDE?	Orhan SELEN [ 5.6.2021 ] Devamı
TÜRKİYE TARIMINA İHANET	Orhan SELEN [ 1.5.2021 ] Devamı
23 NİSAN BAYRAM MI?	Orhan SELEN [ 24.4.2021 ] Devamı
TARİHE YAN BAKMAK	Orhan SELEN [ 17.4.2021 ] Devamı
TARİHE YAN BAKMAK	Orhan SELEN [ 13.4.2021 ] Devamı
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KOMEDİSİ	Orhan SELEN [ 25.3.2021 ] Devamı
ANDIMIZ İLE OYNAMAK	Orhan SELEN [ 22.3.2021 ] Devamı
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ	Orhan SELEN [ 18.3.2021 ] Devamı
BEN NAKİLCİYİM…	Orhan SELEN [ 21.2.2021 ] Devamı
MATRAK ENFLASYON	Orhan SELEN [ 9.2.2021 ] Devamı
MUHSİN AKIL VE AKİL GAZETE	Orhan SELEN [ 29.1.2021 ] Devamı
TÜRKİYE TARIMINA İHANET	Orhan SELEN [ 23.1.2021 ] Devamı
GAZETECİLİK NE DURUMD	Orhan SELEN [ 18.1.2021 ] Devamı
ASALAK ANARŞİSTLER	Orhan SELEN [ 4.1.2021 ] Devamı
2020 GERİDE KALIYOR	Orhan SELEN [ 29.12.2020 ] Devamı
Kara çarşafı kim yasakladı?	Orhan SELEN [ 17.10.2020 ] Devamı
ATATÜRK GERÇEĞİ NEDİR?	Orhan SELEN [ 23.8.2020 ] Devamı
HAYATTAN ÖZETLER	Orhan SELEN [ 22.8.2020 ] Devamı
BOŞ MEZARA ADAK	Orhan SELEN [ 8.8.2020 ] Devamı
SURİYELİLERİN ÖZLÜK HAKLARI	Orhan SELEN [ 3.8.2020 ] Devamı
Neler oluyor hayatta	Orhan SELEN [ 3.8.2020 ] Devamı
YENİLİK PARTİSİ KURULDU	Orhan SELEN [ 29.7.2020 ] Devamı
KADINLARA ŞİDDET ARTIYOR	Orhan SELEN [ 25.7.2020 ] Devamı
GÖRME ENGELLİLERİN MANTIĞI	Orhan SELEN [ 20.6.2020 ] Devamı
MÜSLÜMANLIK NEDİR?	Orhan SELEN [ 22.5.2020 ] Devamı
Korona Çeşitlemesi	Orhan SELEN [ 9.5.2020 ] Devamı
OLMAYAN DEMOKRASİ KAVGASI	Orhan SELEN [ 27.4.2020 ] Devamı
Yaşlananlara duyurumdur	Orhan SELEN [ 14.4.2020 ] Devamı
Ankara’nın kent bilinci	Orhan SELEN [ 9.4.2020 ] Devamı
KİTAP ÜZERİNE SÖYLENENLER	Orhan SELEN [ 16.3.2020 ] Devamı
Defneyaprağı	Orhan SELEN [ 25.2.2020 ] Devamı
LİMON	Orhan SELEN [ 24.2.2020 ] Devamı
ATATÜRK’E NASIL SAHİP ÇIKILIR?	Orhan SELEN [ 12.1.2020 ] Devamı