Dedelerimiz, babalarımız, biz tarih okuduk. Çocuklarımız ve torunlarımız da okuyorlar.
Dedelerimiz içinde tarihi yapanlar da vardı.
Okunan onca tarih kitabından akıllarda neler kaldı ?
Ulubatlı Hasan'ın İstanbul surlarına bayrağı dikişi.
Fatih'in gemileri karadan yürütüşü.
Alparslan'ın 40 bin kişilik ordusuyla 200 bin kişilik Bizans ordusunu yenişi.Preveze deniz savaşı ve Barbaros Hayrettin. Donanmanın yakılmasıyla ilgili olarak Osmanlı Sadrazamı'nın :
- Siz donanmamızı yakmakla bizim sakalımızı kestiniz biz Kıbrıs'ı alarak sizin kolunuzu kestik. Sakal yerine gelir ama kesilen kol yeniden çıkmaz, demesi.
Bunların dışında bir kaç kahramanlık öyküsü daha..
Tarih, bir kahramanlar geçidi değildir.
Tarihin içinde yer alma onuruna erişmiş herkes yerli yerine oturtulmaz, yaşanmış olaylar geleceğe ışık tutacak ve yön verecek biçimde ele alınmazsa , ortaya çıkana istendiği kadar RESMİ TARİH densin, o aslında onaylanmış MASALDIR.
Toplum olarak tarihle barışık değiliz, hatta biraz dargınız. Çünkü tarihin içinde halk bulunmuyor. İnsan içinde kendisinin olmadığı bir olayı neden sevsin ve öğrensin ki.
Biz ne yazık ki hanedan öykülerini yazarak tarih oluşturacağımızı sandık.ama onu bile doğru dürüst beceremedik. Timur - Yıldırım Bayezid arasındaki mektuplar tarihin derinliklerinden çıkarılamadı.
Osmanlı Devleti'nin kurucusunun adı gerçekten Osman mıydı ?
Eğer öyleyse batılılar neden bu devlete OTTOMAN dediler.
1200 lü yıllarda Türklerinbir Arap adını neden kullandıklarını merak eden çıktı mı ?
Yıldırım Bayezid'in oğullarına Musa, İsa, Mehmet ve Süleyman gibi peygamber adları koyduğunun kaç kişi farkında ?
Cumhuriyet döneminde Osmanlı'nın kendi yazdığı tarih olduğu gibi benimsenmiştir.
Bu hanedan onaylı masalın padişahlarına KIZIL - DELİ- HAİN gibi ekler yapılarak katkıda bulunulmuştur.
Kenan Evren II.Abdülhamid'den daha az MÜSTEBİT değildir.
12 Eylül'de tam bir İSTİBDAT yönetimidir.
Anadolu'daki vergi toplayıcıların zulmüyle yaşamından bezip isyan etmiş Türk halkı ise tarih kitaplarımızda CELALİ EŞKIYASI olarak geçer.
Kitaplarda eşkıya diye damgalananlar imparatorluğun kurucu unsuru, gerçek sahibi Türk'lerdir.
Cumhuriyet dönemi tarihinde de halk yoktur.
Tandırlarda tezek yakan Anadolu köylüsünün , Karadeniz kıyılarında yakılan kömürden habersiz çileli yaşamı bilinmez.
Yıllarca Romanya ve Amerikan buğdayına para veren Karadeniz halkının sırtını yasladığı dağların arkasındaki Sivas yöresinin buğday ambarı olduğunu bilmediği de yazılmamıştır.. Osmanlının sanayi devrimine giden yolunu açmaya çalışan Yeniçeri ve Bektaşi ocaklarının vahşice yok edilmesi, yeniçerilere ait mezar taşlarının bile kırılmasına HAYIRLI OLAY denmeye devam ediliyor.
Tarihte kahramanlara elbette yer verilecektir.
Ancak tarihi yaratanlar kahramanlar değil halklardır.
Halkın kendisinin içinde bulunmadığı bir tarihle barışık olması beklenemez.
|