Korona dünyamıza yaptığı baskın ziyaretle ortalığı karıştırdı.
Nasıl gelişse herkes birbirini suçluyor.
Çin, ABD, İngiltere dar alanda paslaşıyorlar.
Diyeceksiniz ki koca dünyanın neresi dar.
Evrenle kıyaslandığında dünya yerden havalanan bir toz tanesi gibi kalır.
Herkes bu çağrısız konuk için bir şeyler yazıp söylüyor.
Bunların hangisi doğru? Ancak Tanrı bilir.
Ben bu konuda onun etkisi olduğunu düşünüyorum.
Dünya yoldan çıkmış ve kötü yola düşmüştü.
Yaşanan onca kepazeliği yaratanların büyük çoğunluğu ise Tanrı’yı kullanıyorlardı.
Çok Müslüman olduklarını öne süren soysuzlar Tanrı adına durmadan cinayet işlerken Tanrı’nın bunu sabırla izleyeceğini düşünmek saflığın çok ötesindedir.
Hatta düpedüz salaklıktır.
Ben koronanın biyolojik saldırı olduğunu ve uzaydan geldiğini yazdım.
Çünkü böyle bir virüsü dünyada yaymak kimsenin çıkarına değildir.
Büyük olasılıkla daha sonra açıklanacağı gibi dünya dışından gelen bir uyarıdır.
Beyni olan ve bunu çalıştıranlar için de ciddi bir derstir.
Medyada çıkan saçmalıkları izlerken okul arkadaşım Meral Işık’tan bir paylaşım gülümsetici bir etki yaptı.
Bakın Meral Işık neler yazmış:
Günaydın
Daha uyanalı 20 dakika oldu.
"At gibi gezmek" derler.
Kaba bir benzetme olduğunu düşünürdüm hep...
Bu hastalık nedeniyle korkudan kendimi eve kapatalı bugün tam 14 ncü gün.
Kendi iradem ile tecrite girdiğim için canım henüz sıkılmadı. Akıllıca davrandığımı düşünüyorum. Oyalanacak bir sürü şey var. Ama oyalanma fiilini düşünmüyorum. Sonra canım sıkılır. Ama aşağıdaki resmi görünce bir tuhaf oldum. Aklıma "özgürce kırlarda koşmak" eylemi geldi.
Bir de hayatımda hiç ata binmediğimi düşündüm. Keşke binseydim.
Neyse... Sabah sabah.
Tabii yeni kalktığım icin henüz sabah.
Nereden mi aklıma geldi bunlar?
Duyduğuma göre atlar hiç yatmadan, oturmadan bir ay boyunca ayakta kalabilirlermiş.
Demek ki
"At gibi gezmek" deyimi" oradan örneklenmiş.
Nasıl ama şahane bir at değil mi?
Üstünde dörtnala gidiyor olmak... Küçülmüşsün üstünde uçuyorsun!..
Ve özgürsün.
Her yer alabildiğine senin.
Korona bile bazen güzel hayaller kurdurabiliyor.
İnsanın hayal gücü sonsuzdur.
Hayal gücü olmasaydı şimdi mağaralarda yaşamayı sürdürüyorduk.
Türkiye korona baskınına biraz hazırlıksız yakalandı ama çabuk toparlandı.
Zaten hazırlıklı da yakalanamazdı.
Çünkü geliyorum diye haber yollamadı.
Tüm dünya hazırlıksız yakalandı.
Ölü sayısı nereye kadar yükselir henüz bilinmiyor
Afrika’ya atlarsa büyük bir felaket olacağı ise kesinlik kazandı.
İnsan zekası bu baskına çözüm bulacaktır.
Bundan sonrası ise çok önemlidir.
Çünkü korona baskını uyarısı gerçekçi olarak değerlendirilmezse dünyayı daha büyük felaketler bekliyor.
Evren bir bütündür.
Aynı insan bedeni gibidir.
Günde ortalama 22 bin kişi açlıktan ölürken duyarsız kalınırsa ölüm gelir kapının ziline basar.
Korona belası atlatıldığında dünya kayıkçı kavgasına devam ederse bunun ikiz kardeşi veya amca çocuğu gelir.
İnsan ırkına zarar vermeye devam edilirse dertler ve belalar peş peşe gelecektir.
Biz insanca uyarıyoruz..
|