Kadın cinayetleri sayısı hızla artıyor.
Öylesine artıyor ki, taciz ve tecavüzler sıradanlaşmaya başladı.
Bu konuda en ciddi açıklamayı Avukat Nazan Moroğlu yapmıştı.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Avukat Nazan Moroğlu, her dört kadından birinin fiziksel, ekonomik, ruhsal, sosyal ve cinsel şiddet mağduru olduğunu belirterek, ''Resmi kayıtlara göre, kadın cinayetleri sayısı son 7 yılda %1400 artmıştır'' demişti.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla ''Aile İçi Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi'' konusunda İstanbul Barosu'nda açıklama yapan Moroğlu, aile içi kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu ifade etti.
Şiddetin, kadının yasal, sosyal, siyasi ve ekonomik eşitliğini sağlama fırsatlarını sınırladığını, girişimcilik ruhunu ve kendine olan öz güvenini yok ettiğini söyleyen Moroğlu, aile içi şiddetin çocukları da olumsuz etkilediğini belirtmişti.
Bunun, çocukların okulda şiddet uygulamasına neden olduğunu anlatan Moroğlu, şiddetin sağlıklı bir toplumun önündeki en büyük engeli oluşturduğunu bildirdi. ''Her dört kadından biri fiziksel, ekonomik, ruhsal, sosyal ve cinsel şiddet mağdurudur'' diyen Moroğlu, şöyle konuşmuştu:
''Namus cinayeti diye adlandırılan cinayetler, kadına yönelik şiddetin en zalim boyutudur ve temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlalidir. Resmi kayıtlara göre, kadın cinayetleri sayısı son 7 yılda yüzde 1400 artmıştır. Kayıtlarda, 2009 yılının ilk 7 ayında 953 kadının namus adına öldürüldüğü, 2003'te 83, 2004'te 128, 2005'te 317, 2006'da 663, 2007'de 1011, 2008'de ise 806, 2009’da 1126, 2010’da 274, 2011’de 143 kadın cinayeti işlendiği görülmektedir. Şiddet mağdurunu koruyan, şiddet uygulayanı cezalandıran yasalar var. Ancak sığınma evleri yeterli değil. Bu nedenle hakkını aramak isteyen kadını devlet yeterince koruyamıyor.''
Son 10 yılda kadınlara yönelik taciz ve şiddetin artması rastlantı mıdır?
Nazan Moroğlu istatistiklerle anlaşılmazlığa yelken açmak yerine daha yerinde analizler yapmalıydı.
Kadın cinayetleri neden artıyor ve arkasında neler var?
Kadın cinayetlerine paralel olarak kadınlarla ilgili tuhaf açıklamalar rastlantı mıdır?
Bir dönemde her gün yapılan başörtüsü eylemleri AKP iktidara gelince aniden kesilivermişti.
Kadın cinayetlerinin kesilmesi için ne gerekiyor?
Av. Nazan Moroğlu dikkatini ve ilgisini bunlar üzerinde yoğunlaştırIamaz mı?
21 Ocak tarihli bir gazetenin üçüncü sayfasında üç kadın cinayet haberi vardı.
Kadına karşı şiddet sadece kadınların değil, bir insanlık sorunudur
Kadın cinayetlerinin bu kadar yaygınlaşması başka bir cinayet türünü yaygınlaştırabilir.
Erkek cinayetleri…
Yıllar önce, her gün kocasından dayak yiyen bir kadın, son dayaktan sonra canından iyice bezmiş olacak ki, bir paket yağı tavada kızdırıp horlayarak uyuyan kocasının ağzından içeri dökmüştü.
Son zamanlarda da bazı kadınların şiddetten ve aşağılamadan bıktıkları için birlikte yaşadıkları erkekleri öldürdüklerini duyuyoruz.
Kadın cinayetlerinin artması doğal olarak erkek cinayetlerinin sayısını da arttıracaktır.
Erkek ne kadar güçlü ve vahşi olursa olsun en savunmasız olduğu yer kadının yanıdır.
Erkek bunu bildiği için zayıflığını şiddet yoluyla kapatmaya çalışmaktadır.
Duygusal şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik istismar kadınların kaderi olamaz.
Kadın dernekleri erkek şiddetini ve tacizini önlemek için sürekli savunma halindeler.
En iyi savunma saldırıdır.
Kadınlar erkeklere karşı savunmada kaldıkları sürece tehdit, taciz ve ölüm kaçınılmaz olacaktır.
Öncelikle siyasette kadınların ağırlığı olmalıdır.
Kadınların siyasette etkinliği erkeklerin keyfine bırakıldığı sürece kadın cinayetleri önlemez.
Bu işin sonunda gazete sayfalarında sayısı her gün artan erkek cinayetleri görmeye başlayacağız.
İş öldürmeye kalırsa kadınlar daha güzel fırsatlar yakalar fakat çözüm böyle trajik olmamalıdır.
35 milyon kadın siyasette egemen olamıyor ve gücü erkeklere gönüllü teslim ediyorsa şiddetten, tacizden ve öldürülmekten şikayet etmeye de hakları yoktur.
|