Siyaset hayatın ayrılmaz parçasıdır.
Hayat bir siyasettir.
Eşimize, çocuklarımıza, ailemizin diğer bireylerine, arkadaşlarımıza , çevremizde ilişkimiz olan herkese siyaset uygularız.
“Olur mu öyle şey!” demeyin.
Asıl amaçlarımızı açıklamadan karşımızdakilere gösterdiğimiz her davranış siyasettir.
Hayat alanında siyasetini insanca amaçlara yöneltenler huzurlu ve mutlu olurlar.
Kin, kıskançlık, fesat, kandırma, aldatma yolunu seçenler ise sadece “mutlu” rolü yaparlar.
İçimizde yaşattığımız duygular, beynimizde oluşan düşünceler beslendikleri ölçü de bizi etkilerler.
Türkiye siyasetin partiler rakiptirler.
Ahlaksız siyasetçi bu rekabeti hasımlığa çevirdi.
Hasımlık husumet getirir. Husumet ise kin ve in tikamı içinde taşır.
Bir Kızılderili öyküsü vardır.
Elden ele, dilden dile gezer de okul kitaplarında yer almaz.
Çünkü bizim okullarımızda tarih, coğrafya, fizik, kimyabenzeri dersler vardır da, hayatla ilgili bilgiler verilmez.
Bakanlığın adı ise “Milli Eğitim Bakanlığı”dır.
İçinde eğitim olmayan eğitim bakanlığı.
Eğitime muhtaç insanlar tarafından yönetilir.
Okullarından çıkan öğrenciler dershane tezgahından geçmeden üniversiteye giremezler.
Demek ki, eğitim olmadığı gibi öğretim de eksik ve yanlıştır.
Hayattan kopuk, eğitimden uzak, öğretimi ıskalamış okullardan polis amirini tokatlayan milletvekilleri çıkar.
Bizi biz yapan içimizde yaşattıklarımız ve beslediklerimizdir.
Kızılderili öyküsü şöyle:
Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri torunlarına eğitim veriyordu.
Onlara dedi ki:
"İçimde bir savaş var.
Korkunç bir savaş
İki kurt arasında:
Bu kurtlardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu,küskünlüğü aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu,
üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor.
Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliği, , anlayışı, kibarlığı, merhameti ve inancı temsil ediyor.
Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer
tüm insanların içinde de."
Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler içlerinden biri büyükbabasına;
"Hangi kurt kazanacak" diye sordu.
Yaşlı Cherokee kısaca cevapladı...
"Beslediğiniz “
Bu öykü oldukça eskidir.
Çoktan bizim okul kitaplarımıza girmeliydi.
Kızılderililere ait olduğu için göz ardı edilmiştir.
ABD’ye karşı ayıp olmasın diye düşünülmüştür.
Bakanlığın adında da “milli” var ya…
Öykülerin ya Orta Asya’da, ya da Anadolu’nun bir köşesinde geçmesi gerekiyor.
Kızılderili öyküleri bu bağlamda milli sayılmazlar.
Etiyopyalı atletlerin adını değiştirerek milli forma ile koşturan uyanıklar, biraz da insanlığın kültür hazinelerini kurcalasalar.
Neler bulurlar, neler...
Kendi beyinleri de aydınlanır, çocuklar da hayatla ilgili evrensel bilgiler edinir.