8 Nisan 2015 tarihli bu köşedeki “MARİNA SOYTARILIĞI” başlıklı yazım şöyle başlamıştı:
“Utanma çoktan unutuldu.Bir süre sonra utanan kişiler toplumdan dışlanır hata cezalandırılırsa şaşırmayacağım.”
O günlerde televizyonlarda Ankara’da MARİNA yanında evler yapıldığını iddia eden bir reklam vardı ve Hülya Avşar ile kendisine çok tuhaf bir biçimde “anne” diyen kızı karşılıklı marina muhabbeti yapıyorlardı.
Bu reklam üzerine ben de şöyle yazmıştım
“Son günlerde Televizyonlarda bir reklam var.
Hülya Avşar ile kızı , Ankara’daki Simpaş Marina’nın reklamını yapıyorlar.
Marinaİtalyanca bir sözcüktür.
Türkçe açıklaması şöyle.
Küçük teknelerin ve yatların barınabilmeleri için özel bir mendirekle çevrilen veya bir liman içinde ayrılan deniz alanı, yat limanı.
İngilizce açıklaması da şöyle:
Place where boats can find fuel, water and other services Marinas also contain slips where boats can stay for a period of time A buoy or other object used to mark a location.
Bir inşaat şirketi Ankara’da marinalı ev yapacağını iddia ediyor.
Ankara’da doğru dürüst göl bile yok.
Marina için deniz gerekiyor.
Deniz de yetmiyor mendirekle önü kapatılmış yat limanıgerekiyor.
Mendirek ne için gerekli?
Açık denizden gelen dalgalar yat ve tekneleri kıyıya çarpıp parçalamasın diye.
Ankara’da deniz yok, deniz olmayınca dalga da yok.
Dalga olmayınca mendirek yok ama Hülya Avşar’a bakarsak marina var.”
Çok açık seçik dolandırıcılık kokan bu reklam, bu günlerde daha coşkuyla ve hatta deniz resimleri de ekleyerek televizyonlara insanların akıllarını çelmeye ve bulandırmaya devam ediyor.
Dolandırıcılık Türk Ceza Kanunun 157. Maddesine göre suçtur.
Ankara’da Marina konusu ise “nitelikli dolandırıcılık”kapsamına girmekte ve 158. Maddeye göre suç sayılmaktadır.
Nitelikli dolandırıcılık başlıklı 158. Maddesinin bu konudaki tanımlamaları şöyle:
C fıkrası : Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
F fıkrası :Bilişim sistemlerinin, banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
G fıkrası : Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
İ fıkrası. Serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılmasısuretiyle..
Görüldüğü gibi Ankara’da marina yalanı ceza yasasında da karşılığını bulmaktadır.
Ankara’da deniz yoktur.
Deniz olmayan yerde marina olamaz.
“Ankara’nın marinasında ev yapıyoruz diyerek, televizyonda deniz gösterilerek satış yapmaya çalışmak, marinanın ne olduğu bilmeyenleri kandırmaya yöneliktir”
Cumhuriyet savcılarından bu yazımı bir suç duyurusu olarak kabul etmelerini ve insanların çok açık biçimde kandırmaya yönelik bu reklamlar engellemesini talep ediyorum”
Televizyonlara işlenen bir kamu suçudur.
Savcılarımız ya bu çirkinliği durdururlar, ya da “Ankara’da marina vardır, reklam devam etsin” diyerek İmar Bankası rezaletinden sonra yeni bir faciaya geçit verirler.
Cumhuriyet Savcılarının bu konuda çok duyarlıdavranacaklarına inanmak istiyorum.
|