Kaç kez yazdığımı unuttum. Bu ülkede hukuk yok.
Hukukun yerleşmesi için de hiç çaba harcanmıyor.
Vatansız ve bayraksız bir devlet olamayacağı gibi hukuksuz v bir devlet de olamaz.
“Biz yapıyoruz oluyor” diyenler çıkabilir ama bunun bedelin çok ağır öderler.
Hukuksuzluğu savunan ya da bu durumun sürmesini isteyenler bir gece kapılarıçalındığında sığınacakları hukuk şemsiyesi bulamazlar.
Hukuksuzluk insana ağlayacağı göz yaşı bile bırakmaz.
Ülkemizde halkımız hukuksuzluğun farkında ama sessiz kalmayı yeğliyor.
Ne zaman ki kendi sıkıntıya düşüyor çığlık atmaya başlıyor.
Oysa hukuk için bir kez güçlü bir çığlık atsa huzur içinde yaşayacak.
Başkalarının hakları çiğnenirken sessiz kalanlar kendileri haksızlığa uğradığı zaman seslerini duyuracak kurum veya kişi bulamazlar.
Bir Alman papazın ders niteliğindeki şiirini burada anmakta yarar var.
Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller Alman ilahiyatçı,Alman Protestan Kilisesi'nin Nazilerle işbirliği yapmasına muhalefet eden kilisenin yöneticisi ve Dünya Kiliseler Konseyi başkanıdır.
Lise edebiyat kitaplarında bulunması gerekir fakat insanı düşünmeye yönlendirdiği için Milli Eğitimimiz fıtratı gereği görmezden gelir.
Dünyanın her yerinde bilinen bu şiir şöyledir:
Önce komünistleri götürdüler,sesimi çıkarmadım;
-Çünkü komünist değildim.
Sonra sosyalistleri götürdüler,sesimi çıkarmadım;
-Çünkü sosyalist değildim.
Sonra sendikacıları götürdüler,sesimi çıkarmadım;
-Çünkü sendikacı değildim.
Sonra Yahudileri götürdüler,sesimi çıkarmadım;
-Çünkü Yahudi değildim.
Sonra beni almaya geldiler,
"Benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.."
Buşiir zulmün meydanı boş bulduğu zaman neler olacağını anlatmaktadır.
Eğer bir ülkede hukuk egemenliği yoksa zulüm ve devlet şiddeti tüm ağırlığı ile toplumun üzerine çöker.
Ülkemizde o kadar çok açılım yapıldı ki sistem ve toplum soğuk algınlığına tutuldu.
Soğuk algınlığı pek uslu durmaz.
Önce zatürre sonra verem kapıyı çalar.
Hukuk egemenliği bulunan bir ülkede Ergenekon gibi uyduruk davalar açılamaz.
Suçlarının ne olduğunu bilmeyen insanlar yıllarca cezaevlerinde yatmaz.
Haksız suçlamaları ve tutuklanmaları onuruna yediremediği için intihar edenler çıkmaz.
İnsanlarısuçlamak için deliller uydurulmaz.
Suçlanan kişilerin savunma hakları kısıtlanmaz.
Toplumda hukuk bilinci varsa her türlü zulme tepki gösterilir.
Demokrasi ve onun türevi olan cumhuriyet oyuncu seyirci ilişkisi değildir.
Bürokratlar ile siyasetçiler oynar halk seyrederse bu rejimin adı cumhuriyet olsa da en önemli içeriği demokrasi bulunmadığı için anlamsızdır.
Bu bağlamda bakıldığında içinde yaşadığımız toplum gelişmemiştir.
Hayatımıza giren çeşitli gelişmiş eşyalar kolaylık sağlamıştır ama uygarlık kalitemizde ilerleme olmamıştır.
Uygarlığın vaz geçilmez koşulu yaslar karşısında eşitliktir.
Hukuk olmayınca eşitlik olmaz. Eşitlik olmayınca adalet olmaz.
Çingene açılımından çarşaf açılımına kadar her yol denendi de iktidar veya muhalefetten “hukuk açılımına “ilişkin bir istek gelmedi.
Hukuk alçımı geciktikçe daha çok Ergenekonlar yaşarız.
Daha çok canlar yanar, ocaklar söner.
|