Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29912128
Bugün Ziyaretçi :  3102
Aktif Ziyaretçiler :  3102

KUYRUK VE EVLAT ACISI BİRLİKTE
 
Türkiye çok partili siyasi hayata geçtiği gün den beri huzur bulamadı.
Kimse bu cümleden tek partiyi savunuyor gibi aptalca bir anlam çıkarmasın.
Eğer çok partili sistem ile birlikte demokrasiye de geçilebilseydi günümüzde yaşanan kargaşa olmayacaktı.
 
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül rezilliklerini yaşamayacaktık.
CHP’nin iktidarı bırakırken gösterdiği olgunluğu Demokrat Parti gösteremedi.
İktidarıbırakmamanın yollarını aradı ve bu yolda uygulamalar yaptı.
Demokrat Parti’nin yanlışları askeri darbeyi haklı yapmaz.
27 Mayıs darbesiyle yerinden oynayan taşlar siyasi yaşamı kör düğüm etti.
1970-1980 arasında 5000 genç öldü.
 
Kim, neden, niçin, nasıl öldürdü sorularının yanıtının altında siyasetçilerin ve devletin aymazlığı yatmaktadır.
 
Siyaset dünyamızdan kimler gelip geçti.
Bunlar kendi partileri içinde bile demokrasiyi uygulayamadılar ama Türkiye’ye demokrasi getirme iddiasıyla bir husumet cephesi oluşturdular.
Husumet yerine uyum ve rekabet seçilseydi öle gençlerimiz bugün mezarda değil devletin yönetim kademelerinde olacaklardı.
 
Herkesin bildiği bir öykü vardır.
Belki birileri okur da ders alır diye bir kez a daha yazıyorum.
Evlat acısı ve kuyruk acısıyla yaşamayı sürdürürsek bu yüzyıldan çıkamayız.
 
Gelelim öykümüze.:
Zamanın birinde, bir oduncu ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış.Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başıvurmak üzereyken bir an göz göze gelmiş.
Yaratana olan aşkı -yılan bile olsa- yaratılana yansımış ve yılana vurmaya kıyamamış.
Yılan da duygulanmış ve dile gelmiş. ''Ey insanoğlu, sen bana kıyamadın, bende sana iyilik edeceğim'' demiş.
 
Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş. Biraz sonra ağzında bir altın lira ile dönmüşve ''Bundan böyle ömür boyu sana her gün bir altın lira vereceğim!'' demiş.
 
Oduncu altını bozdurmuş ve evinde o gün şenlik olmuş. Ailesi de dahil hiç kimseye olanı biteni anlatmamış. Herkes sadece oduncunun çok çalıştığı için durumunun düzeldiğini sanmış.. Oduncu yıllar boyu her gün o kör kuyunun başına gitmiş,yılan ile buluşmuş ve altınını almış.
Bir gün oduncu hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş.Birkaç gün geçince bolluğa alışmış evde darlık başlamış.
 
Oduncu oğlunu yanına çağırmış ve yılanın sırrını anlatmış. ''Kör kuyunun başına git ve oğlum olduğunu söyle; yılan sana altın verecek!'' demiş.
 
Oğlu inanmamış ama gitmiş. Yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış. Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice inanınca da kuyuya inip bir altın getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikayenin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış, ''Kim bilir daha ne kadar altın var kuyunun içinde!'' diye düşünmüş. Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyruğunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş.
 
Akşam yaklaşıp da oğlu gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş. Hasta yatağından sürünerek bile olsa kalkmış. Kuyunun başına gitmiş ki oğlu cansız yatıyor
. Yılanda o anda görünmüş; kuyruğu yok ve kanlar içinde.
Oduncu durumu anlamış ve çok üzülmüş. Canının parçası oğlu yerde cansız, yıllardır velinimeti olan yılan da yaralı... ''Hatalı olan oğlum olmalı!'' demiş ve yılandan özür dilemiş. ''Tekrar dost olalım!'' demiş.
 
Yılan ise acı acı gülümsemiş: ''Çok isterdim ama sende bu evlat acısı, bende de bu kuyruk acısı varken biz artık dost olamayız!'' demiş.
 
Bu öyküyü bilmeyen yoktur ama galiba ders alan da yoktur.
 

 

Ekleyen:  Orhan SELEN
Tarih:  20.6.2016
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Orhan SELEN Yazıları
UNUTKANLIK SALGINIOrhan SELEN [ 17.9.2021 Devamı
ACI BİR UYARIOrhan SELEN [ 1.8.2021 Devamı
MODERN ANKARA NEREDE? Orhan SELEN [ 5.6.2021 Devamı
TÜRKİYE TARIMINA İHANETOrhan SELEN [ 1.5.2021 Devamı
23 NİSAN BAYRAM MI?Orhan SELEN [ 24.4.2021 Devamı
TARİHE YAN BAKMAKOrhan SELEN [ 17.4.2021 Devamı
TARİHE YAN BAKMAKOrhan SELEN [ 13.4.2021 Devamı
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KOMEDİSİOrhan SELEN [ 25.3.2021 Devamı
ANDIMIZ İLE OYNAMAKOrhan SELEN [ 22.3.2021 Devamı
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ Orhan SELEN [ 18.3.2021 Devamı
BEN NAKİLCİYİM… Orhan SELEN [ 21.2.2021 Devamı
MATRAK ENFLASYONOrhan SELEN [ 9.2.2021 Devamı
MUHSİN AKIL VE AKİL GAZETEOrhan SELEN [ 29.1.2021 Devamı
TÜRKİYE TARIMINA İHANET Orhan SELEN [ 23.1.2021 Devamı
GAZETECİLİK NE DURUMDOrhan SELEN [ 18.1.2021 Devamı
ASALAK ANARŞİSTLER Orhan SELEN [ 4.1.2021 Devamı
2020 GERİDE KALIYOROrhan SELEN [ 29.12.2020 Devamı
Kara çarşafı kim yasakladı?Orhan SELEN [ 17.10.2020 Devamı
ATATÜRK GERÇEĞİ NEDİR?Orhan SELEN [ 23.8.2020 Devamı
HAYATTAN ÖZETLEROrhan SELEN [ 22.8.2020 Devamı
BOŞ MEZARA ADAKOrhan SELEN [ 8.8.2020 Devamı
SURİYELİLERİN ÖZLÜK HAKLARIOrhan SELEN [ 3.8.2020 Devamı
Neler oluyor hayattaOrhan SELEN [ 3.8.2020 Devamı
YENİLİK PARTİSİ KURULDUOrhan SELEN [ 29.7.2020 Devamı
KADINLARA ŞİDDET ARTIYOROrhan SELEN [ 25.7.2020 Devamı
GÖRME ENGELLİLERİN MANTIĞIOrhan SELEN [ 20.6.2020 Devamı
MÜSLÜMANLIK NEDİR?Orhan SELEN [ 22.5.2020 Devamı
Korona ÇeşitlemesiOrhan SELEN [ 9.5.2020 Devamı
OLMAYAN DEMOKRASİ KAVGASIOrhan SELEN [ 27.4.2020 Devamı
Yaşlananlara duyurumdurOrhan SELEN [ 14.4.2020 Devamı
Ankara’nın kent bilinciOrhan SELEN [ 9.4.2020 Devamı
KİTAP ÜZERİNE SÖYLENENLEROrhan SELEN [ 16.3.2020 Devamı
DefneyaprağıOrhan SELEN [ 25.2.2020 Devamı
LİMONOrhan SELEN [ 24.2.2020 Devamı
ATATÜRK’E NASIL SAHİP ÇIKILIR?Orhan SELEN [ 12.1.2020 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam