Siyasetin camiye ve kışlaya girmemesi önemli bir ilkedir.
AKP de bu ilkeye sıkıca bağlıdır. Kışlaya ve camiye siyaseti sokmadılar.
Kışla ve camiyi siyasete soktular.
Türkiye’de yeterince Cami var, yeterince kışla da var.
Ülkemizdeki cami sayı 100 bine yaklaştı.Cami cem kökünden gelir.Toplanılan yer demektir.
Bu tanıma göre camiler cemaatin olduğu yerlere yapılmalıdır.
Eskişehir yolundaki dev Ahmet Hamdi Akseki camisinde vakit namazlarında kaç kişi bulunmaktadır.Cumhurbaşkanı boş bir zamanında yatsı namazında gidip cemaati saysın.
Çok cami Müslüman sayısını arttırmayacağı gibi Müslümanlığın ölçüsü sadece namaz da değildir. Hele son yıllardaki gibi “ herkes namaz kıldığımı görsün” densizliğine dönüştüyse.
Kışla konusu camiden daha
Büyük kentlere kışla kondurmak ülkenin savunması için ciddi bir çözüm getirmez.
Askeri birliklerin büyük kentlerin merkezinden uzak olmasıgerekir.
Bu konudaki en kötü örnek Ankara’dır.
Başkentteki askeri birlikler nedeniyle bu kent açık hedefe dönüşmüştür.
Buna bir çeşit kurnazlık diyebiliriz ama her an duvara çarpma olasılığı var.
Topçu kışlası yine gündeme getirilince Eyüp Lisesi’nin mezunlarından değerli arkadaşım Meral Işık facebook’da çok güzel bir yazıpaylaşmış.”Yazı senin mi” diye sordum onun olduğunu öğrenince kelimesine dokunmadan aldım. Haber vermediğim için çaldım bile diyebilirim. Meral Işık güzel Türkçesi ile şöyle yazmış:
“Eğer, ille de KIŞLA diyorlarsa, Eyüp-Rami ye gelsinler.
Kocaman bir 2.ci Mahmut kışlası var.
Nizam-ı Cedit askeri için inşa edilmiş.
20 yıldır,kuru gıdacılara peşkeş çekilmiş. Önceden 66.tümen oradaydı.Yıllar önce taşındı. Şimdi yarı yıkık durumda. Parselleyip TOKİ ye vereceklerdir.
Sayın Başbakanımız, kışla hevesini orada alsın.
Çok geniş bir arazi.
Kışla onarıldığında,müze,cami,AVM, pazar yeri,otopark, otel...Hepsini birden içine alabilir.
Bahçesine de yüzme havuzu ve spor alanları yapılır. Tabii oraya buyursun derken, favorim kapalı ve açık yüzme havuzu ve spor alanları.
Yalnız, bizim çok güzel, çok ağaçlı iki parkımız var. Onların ağaçlarına ve alanlarına dokunmasın.
Ağaç sökme konusunda sabıkalılar ya; şart koşmadan 2.nci Mahmut Kışlasınıvermem.
İçinde bir Lunapark'ta isterim.
Sinema da isterim.
Cafeler zaten olur.
Ne istiyor minicik Taksim Gezi Parkından ?
Kışla ise kışla işte..
Hem de gerici kışlası değil.
Yenilikçi hareket kışlası.
Nizam-ı Cedit Kışlası.
Akıl edememişler.
Keşke daha önce haberim olsaydı...vah,vah !...
Ne bu direnişler olurdu, ne de canlar, gözler gider, kollar-bacaklar kırılırdı.
Gencecik ciğerler biber gazı dolmazdı.
Portakal gazını öğrenemezdik.
Tencere-tava eylemi kimsenin aklına gelmezdi.
O mitingdeki bayan '' Gıl ''ın adresini vermezdi.
Kimse Erdoğan'ın toplama mitingine gidip de ''Kılıçdaroğlu'nun arkasındayız '' demezdi.
Başbakan bu kadar sinirlenmez, hükümet bu kadar karışmazdı.
İnanın Sayın Başbakan bu işten çok kârlı çıkardı.
Ah,neden bana sormadılar ki !...”
Meral Işık’ı dinleseler iyi olmaz mı ?
|