Eyüp Lisesi çok nitelikli insanlar yetiştirmiştir.
Bunlarla okul arkadaşıolduğum için mutluyum.
İçlerinde doğurmak üzere olan karısını hastaneye götürmediği için evde doğum yapmak zorunda bırakarak ölümüne neden olanlar bulunsa da bunların sayısı devede kulak kadardır.
Çok yetenekli yazarlar, edebiyat kitaplarına girecek şairler var ama nedense çok utangaç davranıyorlar.
Türkiye’nin en nitelikli teknik direktörlerinden Adnan Dinçer Eyüp Liseli ve Eyüplüdür ama ülkemizdeki yaygın kıskançlığa bağlı ihanet çemberi onu da boğmuştur.
Eyüp Futbol kulübü sürünür ama Eyüp’de oturan Adnan’ın kapısını çalmaz, hatta yok sayar.
Lisemizde yetişen yetenekli yazarlardan birisi de Meral Işık’tır.
Eğer bankacılığı değil de gazeteciliği seçseydi en çok okunan yazarlardan olurdu.
Zaman geçmiş değil ama Meral sıkıntıya gelemediği için yazarlığa eğilmiyor.
Ben de internette paylaştıklarını kaçırmamaya çalışıyorum.
O da benim gibi çok şiddetli bir darbe karşıtı olduğundan bu günlerde sık sık yazıyor.
İşte onlardan biri:
“Fetocu darbe kalkışması sonucu herkes şapkasınıönüne koyacak, keller görünecek.. . .
Bunu herkes yapmak zorunda.
Aksi takdirde ne darbeler son bulur, ne yaşam güvencesi kalır, ne de ülke emniyete kavuşur. .
Bunun sonu yok.
Bitmez.
İhanet ihaneti doğurur.
Bu yüzden, herkes Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'nin önünde herkesin ayaklarının dibinden başlatıp sonsuza doğru çizdiği o dümdüz, pürüzsüz, kesintisi, paraleli olmayan çizgide yürümek, hızla yol almak zorundadır.
Atatürk'ün çizdiği yol akıl yoludur, bilim yoludur .
Bizi selamete çıkaracak yoldur.
Laik yoldur.
Herkes bu akıl çizgisinde birleşmek zorundadır. Çünkü aklın yolu birdir.
Çıkar yol kalmadığında herkes aklın yolunda birleşecektir.
O yüzden denize düşüp sarılacak yılan aramadan, keller ortaya çıkmadan, akıllar başa toplanmalı, başka heveslere meydan vermeden, yabancı tavsiyelere kulak tıklayarak, ĺaik, demokratik yolda insanlar eğitilmeli, Atatürk yolunda yürümeye başlanmalıdır.
90 yıllık araları düşünüp laf ebeliği yapmak, hacıların hocaların peşine takılmak, komşularla kavga etmek, satıp savıp sermayeyi tüketerek üretimi terk etmek, sonunda bizi dayanıksız Çin malı gibi dayanıksız beyinlerin eline düşürür.
O yüzden takkeler düşüp keller görünmeden aklımızı başımıza devşirmenin vakti gelmiştir.
Ben inanıyorum ki çok yakında herkes bir gün Atatürk'ün düşünce biçimini benimseyecek ve buna dört elle sarılacaktır.
Zaten gün bugündür.
Gün Mustafa Kemal Atatürk'e dört elle sarılmanın günüdür. ....”
BunlarıMeral Işık görüyor, ben de görüyorum da siyasetin baş rol oyuncuları görmüyor mu?
Görmek istemeyenlerden daha körü yoktur diyerek konuyu kapatmak pek doğru olmaz.
Türkiye çok sıkıntılı yıllar yaşıyor.
AKP geldi böyle oldu demek büyük insafsızlık olur.
Dinin yarısı insaftır.
Dini kullananlar bunun farkında değillerdir ama böyledir.
Farkında olmadıkları bir yana içlerinde insaf duygusu yok denecek kadar azdır.
15 Temmuz’da dinciler gerçek yüzlerini gösterdiler.
Sivil halka ateş edecek kadar alçak olabileceklerini tüm halkımız ve dünya gördü.
Bu duruma göre AKP’nin dayandığı dinci temel çöktü.
Şimdi Erdoğan ve arkadaşlarının sığınacakları tek yol Atatürkçülüktür.
Çünkü içinde insanlık ve insaf vardır.
Hep birlikte Anıt Kabir’e gidecekler ve “ beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısınısöyleyecekler.
Türkiye’ye barış ve huzur gelecek..Onlar bunu yapmazsa yapan bulunur.
|