Adnan Dinçer ülkemizde yetişmiş çok nitelikli bir futbol adamıdır ama aynızamanda eski bir askerdir..Adnan Harp okulunda öğrenim gördüğünde çakallarla tilkiler okulun çevresinde dolaşamazdı.İçine hiç giremezdi.
O yıllarda Harp okulları milli orduya Atatürkçü ve yurtsever subay yetiştiriyordu.
Harp okulunu bitirdikten sonra namusları sayılan kılıçlarınıgötürüp Fethullah Gülen’e armağan den soysuzlar buraya nasıl sızdılar ve yerleştiler.
Şu anda çok önemli bir yanlış yapılıyor.
Orduya yerleşmiş çete üyeleri ayıklanıyor ama bu yeterli değildir.
Geriye dönük bunların sızmasına yuvalanmasına göz yumanlardan da hesap sorulmalıdır.
Özellikle de Necdet Özel’den.
Harp Okulu komutanlarından, bölük komutanlarından, öğretmenlerden ve tüm yönetim kadrolarından.
Harp okulunda çete üyesi olmayan öğrenciler şok mangalarında işkence görüyor, sonra bunlar okuldan ayrılıyor ama kime “ neler oluyor” diye merak etmiyor..
İhanetin içinde olanlar kadar ona göz yumanlar da suçludur.
Bugün bunlardan hesap sorulmazsa yarın aynı durum yeniden yaşanır.
Adnan Dinçer bir yazı paylaşmış, onunla ilgili yazayım derken konu başka ama doğru yerlere saptı.
Adnan Dinçer diyor ki:
“Kombine bir düşünce ile Suriye 'ye giren ve kendini güven altına almak zorunda olan Ordumuzun ne anlama geldiğini unutmayalım.
İçimizdeki düşmanları temizleyerek geleceğimizi ve çocuklarımızı torunlarımızı yaşatmak zorundayız.
Kimseye saldırmıyoruz yasal ve caydırıcı hakkımızıgüvenliğimiz için geç de olsa anlayarak sağlamaya hakkımız var.
Kısacası "yurtta sulh ve cihanda sulh" gerçeğini yeniden tesis etmek ve kazanmak zorundayız.
Atatürk'ün ne kadar büyük bir lider ve doğru teşhis koyduğunu böylece öğreniyoruz acı da olsa!
Bunu dostlarımıza da öğretmek zorundayız.
Tırışkadan müttefik oyunlarına artık yeter demeliyiz.!
Orta doğu bir bataklık ve güvenilmez insanların yaşadığı yerdir.
Çıkarlarıve petrolü olmasa kimseler onlara bakmaz dahi .
Çıkar hesapları tarihidir ve bitmeyecektir .
Milyonlarca insan öldü ziyan edildi ve masum kadınlar çocuklar ve insanlar hayatlarınıkaybettiler işkence ve ıstırap çekiyorlar.
Ülkemiz Suriye ve mültecilerle doldu .
Tedbir alıp sınırlarımızı kapatmak zorundayız.
Kimsenin üç kuruşuna ihtiyacımız yok .Kendi gücümüzü barış ve kardeşlik sevgi duygularıile Atamızın emaneti olan prensiplerle yeniden güne uygun donatmak ve çağdaşdünyada örnek olmak zorundayız.
Cemaat, teşkilat,veya benzeri tarikatlar ile devlet içinde devlet yaratmak isteyenleri durdurmak ve iç güvenlikle kardeşliğimizi onarmak zorundayız.
Yani herşey bazı alanlarda yeniden sağlanmalıdır .”
Bu son derece anlaşılır yazı içinde bir cümle büyük önem taşımaktadır.
“Tedbir alıp sınırlarımızı kapatmak zorundayız.”
Türkiye’de resmi rakamlara göre 3 milyon, gerçekte ise yaklaşık 5 milyon mülteci var.
Bunların ne kadarı Suriye’deki kargaşadan canlarını kurtarmak için gelmiştir, ne kadarıgizli servislerden para alarak ülkemizi karıştırmak için büyük kentlere dağılmışlardır.
Çok büyük bir istihbarat boşluğu olduğundan bu konu hakkında devlet de bilgi sahibi değildir.
Kaç kez yazdığımı anımsamıyorum ama Cumhurbaşkanı yanındaki danışmanlardan en az yarısını kovmalıdır.. Çok konuda Erdoğan’ı yanıltıyorlar.
Tüm devlet kurumlarına sızan çete cumhurbaşkanlığı danışmalarının arsına sızmamışolabilir mi?
|